Translation meaning & definition of the word "signal" into Turkish language
Türk diline "sinyal" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Signal
[Işaret]/sɪgnəl/
noun
1. Any nonverbal action or gesture that encodes a message
- "Signals from the boat suddenly stopped"
- synonym:
- signal ,
- signaling ,
- sign
1. Bir mesajı kodlayan herhangi bir sözsüz eylem veya jest
- "Tekneden gelen sinyaller aniden durdu"
- eşanlamlı:
- işaret ,
- sinyal verme
2. Any incitement to action
- "He awaited the signal to start"
- "The victory was a signal for wild celebration"
- synonym:
- signal
2. Herhangi bir eyleme teşvik
- "Sinyalin başlamasını bekliyordu"
- "Zafer vahşi kutlama için bir işaretti"
- eşanlamlı:
- işaret
3. An electric quantity (voltage or current or field strength) whose modulation represents coded information about the source from which it comes
- synonym:
- signal
3. Modülasyonu, geldiği kaynak hakkında kodlanmış bilgileri temsil eden bir elektrik miktarı (voltaj veya akım veya alan şiddeti)
- eşanlamlı:
- işaret
verb
1. Communicate silently and non-verbally by signals or signs
- "He signed his disapproval with a dismissive hand gesture"
- "The diner signaled the waiters to bring the menu"
- synonym:
- sign ,
- signal ,
- signalize ,
- signalise
1. Sinyaller veya işaretlerle sessizce ve sözsüz iletişim kurun
- "Onun onaylamamasını küçümseyici bir el hareketi ile imzaladı"
- "Ziyaretçi, garsonlara menüyü getirmeleri için işaret verdi"
- eşanlamlı:
- işaret ,
- işaret etmek
2. Be a signal for or a symptom of
- "These symptoms indicate a serious illness"
- "Her behavior points to a severe neurosis"
- "The economic indicators signal that the euro is undervalued"
- synonym:
- bespeak ,
- betoken ,
- indicate ,
- point ,
- signal
2. Bir işaret veya semptomu olmak
- "Bu belirtiler ciddi bir hastalığa işaret ediyor"
- "Onun davranışları ağır bir nevroza işaret ediyor"
- "Ekonomik göstergeler euronun değerinin düşük olduğunu gösteriyor"
- eşanlamlı:
- konuşmak ,
- işaret etmek ,
- nokta ,
- işaret
adjective
1. Notably out of the ordinary
- "The year saw one signal triumph for the labour party"
- synonym:
- signal
1. Özellikle sıra dışı
- "Yıl, i̇şçi partisi için bir sinyal zaferi gördü"
- eşanlamlı:
- işaret
Examples of using
Tom often forgets to use his turn signal.
Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur.
Tom dialed Mary's number and got a busy signal.
Tom Mary'nin numarasını çevirdi ve meşgul sinyalı aldı.
This signal means "don't walk."
Bu işaret "yürüme" anlamına gelir.