Translation meaning & definition of the word "sickness" into Turkish language

noun

1. Impairment of normal physiological function affecting part or all of an organism

synonym:
• illness
,
• unwellness
,
• malady
,
• sickness

1. Bir organizmanın bir kısmını veya tamamını etkileyen normal fizyolojik fonksiyon bozukluğu

eşanlamlı:
• hastalık
,
• sağlıksızlık

2. Defectiveness or unsoundness

• "Drugs have become a sickness they cannot cure"

• "A great sickness of his judgment"

synonym:
• sickness

2. Kusurluluk veya yetersizlik

• "Ilaçlar tedavi edemeyecekleri bir hastalık haline geldi"

• "Yargısının büyük bir hastalığı"

eşanlamlı:
• hastalık

3. The state that precedes vomiting

synonym:
• nausea
,
• sickness

3. Kusmadan önce gelen durum

eşanlamlı:
• mide
,
• hastalık

Examples of using

I get motion sickness.

Beni taşıt tutar.

Chicken pox is a common sickness in children.

Su çiçeği çocuklarda yaygın bir hastalıktır.

Dirty drinking water can cause sickness.

Kirli içme suyu hastalığa neden olabilir.

Everyone has the right to a standard of living adequate for the health and well-being of himself and of his family, including food, clothing, housing and medical care and necessary social services, and the right to security in the event of unemployment, sickness, disability, widowhood, old age or other lack of livelihood in circumstances beyond his control.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.

She was absent from school owing to sickness.

O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

She was absent from school because of sickness.

O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

After her sickness, she's only a shadow of her former self.

O, hastalığından sonra, eski halinin sadece bir gölgesidir.

She is absent because of sickness.

O, hastalıktan dolayı yoktur.

She is absent because of sickness.

O, hastalıktan dolayı mevcut değil.

It took her four months to recover from her sickness.

Hastalığından kurtulması onun dört ayını aldı.

Eating too much may lead to sickness.

Çok fazla yeme hastalığa neden olabilir.

Fever indicates sickness.

Ateş hastalık gösterir.

His long sickness ran him into debt.

Onun uzun hastalığı onu borçlandırdı.

Germs can cause sickness.

Mikroplar hastalığa neden olabilir.