Tom leaned forward and tapped the cab driver on the shoulder.
Tom öne doğru eğildi ve taksi şoförünün omzuna hafifçe vurdu.
Mary sat down and opened her shoulder bag.
Mary oturdu ve omuz çantasını açtı.
Tom removed his pistol from his shoulder holster and laid it on the table.
Tom tabancasını omuz kılıfından çıkardı ve masanın üzerine koydu.
Put your hand on my shoulder.
Elini omzuma koy.
I fell asleep on her shoulder.
Omzunda uyuyakaldım.
He fell asleep on my shoulder.
Omzumda uyuyakaldı.
He put his hand on my shoulder.
Elini omzuma koydu.
I cried on his shoulder.
Omzunda ağladım.
She dislocated her shoulder.
Omzunu çıkardı.
Tom felt someone tap him on the shoulder.
Tom birinin omzuna hafifçe vurduğunu hissetti.
Tom gave Mary a pat on the shoulder.
Tom Mary'nin omzunu sıvazladı.
Tom gave Mary the cold shoulder.
Tom Mary'ye soğuk omuz verdi.
Tom slung his bag over his shoulder.
Tom çantasını omzuna astı.
Tom touched Mary on the shoulder.
Tom Mary'nin omzuna dokundu.
Tom has a chip on his shoulder.
Tom'un omzunda bir çip var.
Tom always has a backpack slung over his shoulder.
Tom'un her zaman omzunun üzerine asılmış bir sırt çantası vardır.
Tom carried the duffle bag on his shoulder.
Tom spor çantasını omzunda taşıdı.
Tom has a pain in the shoulder.
Tom'un omzunda bir ağrı var.
My shoulder hurts.
Omzum ağrıyor.
She touched him on the shoulder.
Omzuna dokundu.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.