Translation meaning & definition of the word "shortsighted" into Turkish language
Türk diline "şortlu" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Shortsighted
[Miyop]/ʃɔrtsaɪtɪd/
adjective
1. Lacking foresight or scope
- "A short view of the problem"
- "Shortsighted policies"
- "Shortsighted critics derided the plan"
- "Myopic thinking"
- synonym:
- short ,
- shortsighted ,
- unforesightful ,
- myopic
1. Öngörü veya kapsam eksikliği
- "Sorunun kısa bir görünümü"
- "Düşünülmüş politikalar"
- "Düşük görüşlü eleştirmenler planı bozdu"
- "Miyopik düşünme"
- eşanlamlı:
- kısa ,
- dar görüşlü ,
- görgüsüz ,
- miyopluk
2. Unable to see distant objects clearly
- synonym:
- nearsighted ,
- shortsighted ,
- myopic
2. Uzaktaki nesneleri net göremiyorum
- eşanlamlı:
- miyop ,
- dar görüşlü ,
- miyopluk
3. Not given careful consideration
- "Ill-considered actions often result in disaster"
- "An ill-judged attempt"
- synonym:
- ill-considered ,
- ill-judged ,
- improvident ,
- shortsighted
3. Dikkatli bir şekilde dikkate alınmadı
- "Düşünülmeyen eylemler genellikle felaketle sonuçlanır"
- "Yanlış bir girişim"
- eşanlamlı:
- düşüncesizce ,
- düşüncesiz ,
- tedbirsiz ,
- dar görüşlü