Translation meaning & definition of the word "shore" into Turkish language
Türk diline "kıyı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Shore
[Sahil]/ʃɔr/
noun
1. The land along the edge of a body of water
- synonym:
- shore
1. Bir su kütlesinin kenarı boyunca arazi
- eşanlamlı:
- sahil
2. A beam or timber that is propped against a structure to provide support
- synonym:
- shore ,
- shoring
2. Destek sağlamak için bir yapıya karşı desteklenmiş bir kiriş veya kereste
- eşanlamlı:
- sahil ,
- nakliyeci
verb
1. Serve as a shore to
- "The river was shored by trees"
- synonym:
- shore
1. Kıyı olarak hizmet etmek
- "Nehir ağaçlar tarafından korunuyordu"
- eşanlamlı:
- sahil
2. Arrive on shore
- "The ship landed in pearl harbor"
- synonym:
- land ,
- set ashore ,
- shore
2. Karaya çıkmak
- "Gemi pearl harbor'a indi"
- eşanlamlı:
- arazi ,
- karaya çıkarmak ,
- sahil
3. Support by placing against something solid or rigid
- "Shore and buttress an old building"
- synonym:
- prop up ,
- prop ,
- shore up ,
- shore
3. Katı veya sert bir şeye karşı koyarak destek
- "Eski bir binayı kıyıya ve payandaya çevirin"
- eşanlamlı:
- yaslamak ,
- pervane ,
- karaya çıkmak ,
- sahil
Examples of using
Tom walked along the shore alone.
Tom tek başına sahil boyunca yürüdü.
The next day the wreck of the ship was discovered on the shore.
Ertesi gün geminin enkazı kıyıda hulundu.
The promenade is parallel to the shore.
Mesire yeri kıyıya paraleldir.