Translation meaning & definition of the word "shave" into Turkish language
Türk diline "tıraş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Shave
[Tıraş]/ʃev/
noun
1. The act of removing hair with a razor
- synonym:
- shave ,
- shaving
1. Bir tıraş bıçağı ile saç çıkarma eylemi
- eşanlamlı:
- tıraş
verb
1. Remove body hair with a razor
- synonym:
- shave
1. Vücut kıllarını bir ustura ile çıkarın
- eşanlamlı:
- tıraş
2. Cut closely
- "Trim my beard"
- synonym:
- shave ,
- trim
2. Yakından kesmek
- "Sakalımı kes"
- eşanlamlı:
- tıraş ,
- kesmek
3. Cut the price of
- synonym:
- shave ,
- knock off
3. Fiyatını düşürmek
- eşanlamlı:
- tıraş ,
- düşürmek
4. Cut or remove with or as if with a plane
- "The machine shaved off fine layers from the piece of wood"
- synonym:
- plane ,
- shave
4. Uçakla veya uçakla kesilmiş veya çıkarılmış gibi
- "Makine ahşap parçasından ince tabakaları tıraş etti"
- eşanlamlı:
- uçak ,
- tıraş
5. Make shavings of or reduce to shavings
- "Shave the radish"
- synonym:
- shave
5. Talaş yapmak veya talaşlara azaltmak
- "Turpu tıraş et"
- eşanlamlı:
- tıraş
6. Touch the surface of lightly
- "His back shaved the counter in passing"
- synonym:
- shave
6. Hafifçe yüzeye dokunun
- "Geri geçerken tezgahı traş etti"
- eşanlamlı:
- tıraş
Examples of using
Why did you shave off your beard?
Neden sakalını tıraş ettin?
Many women in the world shave their armpits.
Dünyadaki birçok kadın koltuk altlarını tıraş ederler.
I don't shave my legs.
Bacaklarımı tıraş etmem.