Translation meaning & definition of the word "sewing" into Turkish language

noun

1. Joining or attaching by stitches

synonym:
• sewing
,
• stitching

1. Dikişlerle birleştirme veya ekleme

eşanlamlı:
• dikiş

2. Needlework on which you are working with needle and thread

• "She put her sewing back in the basket"

synonym:
• sewing
,
• stitchery

2. İğne ve iplik ile çalıştığınız iğne işi

• "Dikişini sepete geri koydu"

eşanlamlı:
• dikiş
,
• dikişçilik

Examples of using

Mary is sewing baby clothes.

Mary, bebek kıyafetleri dikiyor.

There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.

Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.

Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.

Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.

Mom was busy with her sewing.

Annem dikiş işleriyle meşguldü.

My mother gave me her sewing machine.

Annem bana dikiş makinesini verdi.

She is sewing a dress.

O bir elbise dikiyor.

She stopped sewing and had some tea.

Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.

She stayed up late to finish sewing your dress.

Elbiseni dikmeyi bitirmek için geç saatlere kadar yatmadı.

I bought a new sewing machine.

Ben, yeni bir dikiş makinesi satın aldım.

The lonely patient derives pleasure from sewing.

Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.

While you are reading to me, I can do my sewing.

Sen bana okurken,ben dikişimi yapabilirim.

How long does it take to get the hang of this sewing machine?

Bu dikiş makinasını kavramak ne kadar sürer?

There's not enough light in this room for sewing.

Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.