Translation meaning & definition of the word "servant" into Turkish language

noun

1. A person working in the service of another (especially in the household)

synonym:
• servant
,
• retainer

1. Bir başkasının hizmetinde çalışan bir kişi (özellikle evde)

eşanlamlı:
• hizmetçi
,
• tutucu

2. In a subordinate position

• "Theology should be the handmaiden of ethics"

• "The state cannot be a servant of the church"

synonym:
• handmaid
,
• handmaiden
,
• servant

2. Tam bir konumda

• "Teoloji, etiğin elçisi olmalıdır"

• "Devlet kilisenin hizmetçisi olamaz"

eşanlamlı:
• hizmetçi

Examples of using

A manservant is a man who works as a servant in a private house.

Bir uşak özel bir evde bir hizmetçi olarak çalışan adamdır.

The mind is a good servant, but a poor master.

Akıl iyi bir uşak fakat kötü bir efendidir.

I'm not your servant.

Ben senin uşağın değilim.

She just had to use her Puss-In-Boots look and I was her devoted servant.

O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.

If you behave like a servant, you'll be treated like a servant.

Bir hizmetçi gibi davranırsan, bir hizmetçi gibi davranılırsın.

He is rich enough to keep a servant.

Bir hizmetçi tutacak kadar zengin.

The servant swept the floor.

Hizmetçi yeri sildi.

He has only one servant to attend on him.

Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı.

I made him my servant.

Onu hizmetçim yaptım.

Money is a good servant, but a bad master.

Para iyi bir hizmetkar, ancak kötü bir ustadır.