Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "sensitive" into Turkish language

Türk diline "hassas" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Sensitive

[Duyarlı]
/sɛnsətɪv/

noun

1. Someone who serves as an intermediary between the living and the dead

  • "He consulted several mediums"
    synonym:
  • medium
  • ,
  • spiritualist
  • ,
  • sensitive

1. Yaşayanlar ve ölüler arasında aracı olarak görev yapan biri

  • "Birkaç ortama danıştı"
    eşanlamlı:
  • orta
  • ,
  • spiritualist
  • ,
  • duyarlı

adjective

1. Responsive to physical stimuli

  • "A mimosa's leaves are sensitive to touch"
  • "A sensitive voltmeter"
  • "Sensitive skin"
  • "Sensitive to light"
    synonym:
  • sensitive

1. Fiziksel uyaranlara yanıt

  • "Bir mimoza yaprakları dokunmaya duyarlıdır"
  • "Duyarlı bir voltmetre"
  • "Duyarlı cilt"
  • "Işığa duyarlı"
    eşanlamlı:
  • duyarlı

2. Being susceptible to the attitudes, feelings, or circumstances of others

  • "Sensitive to the local community and its needs"
    synonym:
  • sensitive

2. Başkalarının tutumlarına, duygularına veya koşullarına duyarlı olmak

  • "Yerel topluma ve ihtiyaçlarına duyarlı"
    eşanlamlı:
  • duyarlı

3. Able to feel or perceive

  • "Even amoeba are sensible creatures"
  • "The more sensible parts of the skin"
    synonym:
  • sensible
  • ,
  • sensitive

3. Hissedebilir veya algılayabilir

  • "Amip bile mantıklı yaratıklardır"
  • "Cildin daha mantıklı kısımları"
    eşanlamlı:
  • mantıklı
  • ,
  • duyarlı

4. Hurting

  • "The tender spot on his jaw"
    synonym:
  • sensitive
  • ,
  • sore
  • ,
  • raw
  • ,
  • tender

4. Ağrı

  • "Çenesindeki hassas nokta"
    eşanlamlı:
  • duyarlı
  • ,
  • acıyan
  • ,
  • çiğ
  • ,
  • tender

5. Of or pertaining to classified information or matters affecting national security

    synonym:
  • sensitive

5. Ulusal güvenliği etkileyen gizli bilgiler veya konularla ilgili veya

    eşanlamlı:
  • duyarlı

Examples of using

Tom is very sensitive to other people's moods.
Tom diğer insanların ruh hallerine çok duyarlıdır.
You're a very sensitive guy, aren't you?
Çok duyarlı bir adamsın, değil mi?
I have very sensitive skin.
Çok duyarlı bir cildim var.