Translation meaning & definition of the word "senior" into Turkish language
Türk diline "kıdemli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Senior
[Kıdemli]/sinjər/
noun
1. An undergraduate student during the year preceding graduation
- synonym:
- senior
1. Mezuniyetten önceki yıl bir lisans öğrencisi
- eşanlamlı:
- kıdemli
2. A person who is older than you are
- synonym:
- elder ,
- senior
2. Senden daha yaşlı bir insan
- eşanlamlı:
- kıdemli
adjective
1. Older
- Higher in rank
- Longer in length of tenure or service
- "Senior officer"
- synonym:
- senior
1. Yaşlı
- Rütbesi daha yüksek
- Görev süresi veya hizmet süresi daha uzun
- "Kıdemli subay"
- eşanlamlı:
- kıdemli
2. Used of the fourth and final year in united states high school or college
- "The senior prom"
- synonym:
- senior(a) ,
- fourth-year
2. Dördüncü ve son yılın amerika birleşik devletleri lise veya kolejinde kullanılır
- "Son sınıf balosu"
- eşanlamlı:
- kıdemli(a) ,
- dördüncü yıl
3. Advanced in years
- (`aged' is pronounced as two syllables)
- "Aged members of the society"
- "Elderly residents could remember the construction of the first skyscraper"
- "Senior citizen"
- synonym:
- aged ,
- elderly ,
- older ,
- senior
3. Yıllar içinde gelişti
- (`maged' iki hece olarak telaffuz edilir)
- "Toplumun yaşlı üyeleri"
- "Yaşlı sakinleri ilk gökdelenin inşasını hatırlayabiliyordu"
- "Kıdemli vatandaş"
- eşanlamlı:
- yaşlı ,
- kıdemli
Examples of using
He's a senior.
O bir kıdemli.
You must respect senior citizens.
Yaşlı vatandaşlara saygı göstermelisin.
She gave her seat to a senior citizen.
Yaşlı birine yerini verdi.