Translation meaning & definition of the word "self" into Turkish language

noun

1. Your consciousness of your own identity

synonym:
• self
,
• ego

1. Kendi kimliğinizin bilincine

eşanlamlı:
• kendi
,
• ego

2. A person considered as a unique individual

• "One's own self"

synonym:
• self

2. Eşsiz bir birey olarak kabul edilen bir kişi

• "Birinin kendi benliği"

eşanlamlı:
• kendi

adjective

1. (used as a combining form) relating to--of or by or to or from or for--the self

• "Self-knowledge"

• "Self-proclaimed"

• "Self-induced"

synonym:
• self

1. (birleştirme formu olarak kullanılır) kendinizle ilgili veya kendinizle veya kendinizle veya kendinizle ilgili olarak

• "Kendini tanıma"

• "Kendini ilan etmiş"

• "Kendinden uyarılmış"

eşanlamlı:
• kendi

Examples of using

A country without enough labour force cannot be self sufficient.

Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.

Tom is his usual self today.

Tom bugün her zamanki halinde.

She allegedly killed him in self defense.

İddialara göre o onu kendini savunmak için öldürdü.

Is it possible to pass the tax accountant exam by self study?

Kendi kendine çalışma ile, vergi muhasebecisi sınavını geçmek mümkün mü?

After her sickness, she's only a shadow of her former self.

O, hastalığından sonra, eski halinin sadece bir gölgesidir.

She is her old self again.

O tekrar eskisi gibi.

He doesn't seem to know his real self.

O, gerçek benliğini bilmiyor gibi görünüyor.

He is his usual self.

O, onun her zamanki hali.

Try as you might, but you cannot force a belief onto someone else, much less your own self.

Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.