Translation meaning & definition of the word "secret" into Turkish language
Türk diline "gizli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Secret
[Sır]noun
1. Something that should remain hidden from others (especially information that is not to be passed on)
- "The combination to the safe was a secret"
- "He tried to keep his drinking a secret"
- synonym:
- secret
1. Başkalarından gizli kalması gereken bir şey (özellikle aktarılmaması gereken bilgiler)
- "Kasanın kombinasyonu bir sırdı"
- "İçmesini sır olarak tutmaya çalıştı"
- eşanlamlı:
- sır
2. Information known only to a special group
- "The secret of cajun cooking"
- synonym:
- secret ,
- arcanum
2. Sadece özel bir grup tarafından bilinen bilgiler
- "Cajun yemeklerinin sırrı"
- eşanlamlı:
- sır ,
- iksir
3. Something that baffles understanding and cannot be explained
- "How it got out is a mystery"
- "It remains one of nature's secrets"
- synonym:
- mystery ,
- enigma ,
- secret ,
- closed book
3. Anlayışı bozan ve açıklanamayan bir şey
- "Nasıl çıktığı bir gizem"
- "Doğanın sırlarından biri olmaya devam ediyor"
- eşanlamlı:
- gizem ,
- muamma ,
- sır ,
- kapalı kitap
adjective
1. Not open or public
- Kept private or not revealed
- "A secret formula"
- "Secret ingredients"
- "Secret talks"
- synonym:
- secret
1. Açık veya genel değil
- Gizli tutulur veya açıklanmaz
- "Gizli bir formül"
- "Gizli malzemeler"
- "Gizli görüşmeler"
- eşanlamlı:
- sır
2. Conducted with or marked by hidden aims or methods
- "Clandestine intelligence operations"
- "Cloak-and-dagger activities behind enemy lines"
- "Hole-and-corner intrigue"
- "Secret missions"
- "A secret agent"
- "Secret sales of arms"
- "Surreptitious mobilization of troops"
- "An undercover investigation"
- "Underground resistance"
- synonym:
- clandestine ,
- cloak-and-dagger ,
- hole-and-corner(a) ,
- hugger-mugger ,
- hush-hush ,
- secret ,
- surreptitious ,
- undercover ,
- underground
2. Gizli amaçlar veya yöntemlerle yürütülen veya işaretlenen
- "Yurtdışı istihbarat operasyonları"
- "Düşman hatlarının arkasındaki pelerin ve hançer faaliyetleri"
- "Delik ve köşe entrikası"
- "Gizli görevler"
- "Gizli bir ajan"
- "Gizli silah satışı"
- "Birliklerin gizlice seferberliği"
- "Gizli bir soruşturma"
- "Yeraltı direnci"
- eşanlamlı:
- gizli ,
- pelerin ve hançer ,
- delik ve köşe(a) ,
- soyguncu ,
- sus-ha sus ,
- sır ,
- hırsızlama ,
- yeraltı
3. Not openly made known
- "A secret marriage"
- "A secret bride"
- synonym:
- unavowed ,
- secret
3. Açıkça belli edilmedi
- "Gizli bir evlilik"
- "Gizli bir gelin"
- eşanlamlı:
- kaçınılmaz ,
- sır
4. Communicated covertly
- "Their secret signal was a wink"
- "Secret messages"
- synonym:
- secret
4. Gizlice iletildi
- "Gizli sinyalleri göz kırpmasıydı"
- "Gizli mesajlar"
- eşanlamlı:
- sır
5. Not expressed
- "Secret (or private) thoughts"
- synonym:
- secret ,
- private
5. Ifade edilmemiş
- "Gizli (veya özel) düşünceler"
- eşanlamlı:
- sır ,
- şahsi
6. Designed to elude detection
- "A hidden room or place of concealment such as a priest hole"
- "A secret passage"
- "The secret compartment in the desk"
- synonym:
- hidden ,
- secret
6. Algılamadan kaçınmak için tasarlanmıştır
- "Bir rahip deliği gibi gizli bir oda veya gizlenme yeri"
- "Gizli bir geçit"
- "Masadaki gizli bölme"
- eşanlamlı:
- gizlenmiş ,
- sır
7. Hidden from general view or use
- "A privy place to rest and think"
- "A secluded romantic spot"
- "A secret garden"
- synonym:
- privy ,
- secluded ,
- secret
7. Genel görünümden veya kullanımdan gizlenir
- "Dinlenmek ve düşünmek için özel bir yer"
- "Kusursuz romantik bir yer"
- "Gizli bir bahçe"
- eşanlamlı:
- özel ,
- kapalı ,
- sır
8. (of information) given in confidence or in secret
- "This arrangement must be kept confidential"
- "Their secret communications"
- synonym:
- confidential ,
- secret
8. (bilgi) güven içinde veya gizli olarak verilir
- "Bu düzenleme gizli tutulmalıdır"
- "Gizli iletişimleri"
- eşanlamlı:
- gizli ,
- sır
9. Indulging only covertly
- "A secret alcoholic"
- synonym:
- secret
9. Sadece gizli şımartmak
- "Gizli bir alkolik"
- eşanlamlı:
- sır
10. Having an import not apparent to the senses nor obvious to the intelligence
- Beyond ordinary understanding
- "Mysterious symbols"
- "The mystical style of blake"
- "Occult lore"
- "The secret learning of the ancients"
- synonym:
- mysterious ,
- mystic ,
- mystical ,
- occult ,
- secret ,
- orphic
10. Duyulara açık olmayan veya zekaya açık olmayan bir ithalata sahip olmak
- Sıradan anlayışın ötesinde
- "Gizemli semboller"
- "Blake'in mistik tarzı"
- "Occult lore"
- "Eski insanların gizli öğrenmesi"
- eşanlamlı:
- esrarlı ,
- mistik ,
- gizli ,
- sır ,
- yetimler
11. The next to highest level of official classification for documents
- synonym:
- secret
11. Belgeler için en yüksek resmi sınıflandırma seviyesine bir sonraki
- eşanlamlı:
- sır