Translation meaning & definition of the word "secondhand" into Turkish language

adjective

1. Derived from what is primary or original

• Not firsthand

• "A secondhand report"

• "A secondhand account of a memory of something once read"

• "Most of our knowledge is secondhand"

synonym:
• secondhand

1. Birincil veya orijinal olandan türetilmiştir

• Ilk elden değil

• "İkinci el rapor"

• "Bir kez okunan bir şeyin anısının ikinci el hesabı"

• "Bilgimizin çoğu ikinci eldir"

eşanlamlı:
• ikinci el

2. Previously used or owned by another

• "Bought a secondhand (or used) car"

synonym:
• secondhand
,
• used

2. Daha önce başka bir kişinin sahip olduğu veya kullandığı

• "İkinci el (veya kullanılmış) bir araba aldım"

eşanlamlı:
• ikinci el
,
• kullanılmış

adverb

1. By indirect means

• "I heard about it only secondhand or thirdhand"

• "He prefers to buy secondhand"

synonym:
• secondhand

1. Dolaylı yollarla

• "Sadece ikinci el ya da üçüncü elden duydum"

• "İkinci el satın almayı tercih ediyor"

eşanlamlı:
• ikinci el

Examples of using

Tom was unwilling to pay that much money for a secondhand computer.

Tom ikinci el bir bilgisayar için o kadar çok para ödemek için isteksizdi.

We are becoming very aware of the dangers of secondhand smoke.

Pasif içiciliğin tehlikelerinin daha çok farkına varıyoruz

This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.

Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.

We only have secondhand information of the coup.

Darbeyle ilgili sadece ikinci el bilgiye sahibiz.

Tom advised him not to buy the secondhand car.

Tom ona ikinci el araba satın almamasını önerdi.

I came across this book in a secondhand bookstore.

Ben bu kitaba ikinci el kitap dükkanında rastladım.