Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "scrap" into Turkish language

Türk diline "hurda" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Scrap

[Kırıntı]
/skræp/

noun

1. A small fragment of something broken off from the whole

  • "A bit of rock caught him in the eye"
    synonym:
  • bit
  • ,
  • chip
  • ,
  • flake
  • ,
  • fleck
  • ,
  • scrap

1. Bütünden kopmuş bir şeyin küçük bir parçası

  • "Bir parça kaya onu gözüne çarptı"
    eşanlamlı:
  • bit
  • ,
  • çip
  • ,
  • kırıntı
  • ,
  • leke

2. Worthless material that is to be disposed of

    synonym:
  • rubbish
  • ,
  • trash
  • ,
  • scrap

2. Bertaraf edilmesi gereken değersiz malzeme

    eşanlamlı:
  • çöp
  • ,
  • kırıntı

3. A small piece of something that is left over after the rest has been used

  • "She jotted it on a scrap of paper"
  • "There was not a scrap left"
    synonym:
  • scrap

3. Geri kalanı kullanıldıktan sonra kalan küçük bir parça

  • "Bir kağıt parçasına not etti"
  • "Bir hurda kalmadı"
    eşanlamlı:
  • kırıntı

4. The act of fighting

  • Any contest or struggle
  • "A fight broke out at the hockey game"
  • "There was fighting in the streets"
  • "The unhappy couple got into a terrible scrap"
    synonym:
  • fight
  • ,
  • fighting
  • ,
  • combat
  • ,
  • scrap

4. Savaşma eylemi

  • Herhangi bir yarışma veya mücadele
  • "Hokey maçında kavga çıktı"
  • "Sokaklarda kavga vardı"
  • "Mutsuz çift korkunç bir hurdaya çıktı"
    eşanlamlı:
  • kavga
  • ,
  • dövüş
  • ,
  • kırıntı

verb

1. Dispose of (something useless or old)

  • "Trash these old chairs"
  • "Junk an old car"
  • "Scrap your old computer"
    synonym:
  • trash
  • ,
  • junk
  • ,
  • scrap

1. Atın (işe yaramaz veya eski bir şey)

  • "Bu eski sandalyeleri yıkın"
  • "Eski bir araba çal"
  • "Eski bilgisayarınızı çıkarın"
    eşanlamlı:
  • çöp
  • ,
  • kırıntı

2. Have a disagreement over something

  • "We quarreled over the question as to who discovered america"
  • "These two fellows are always scrapping over something"
    synonym:
  • quarrel
  • ,
  • dispute
  • ,
  • scrap
  • ,
  • argufy
  • ,
  • altercate

2. Bir konuda anlaşmazlık olsun

  • "Amerika'yı kimin keşfettiği sorusu üzerine tartıştık"
  • "Bu iki adam her zaman bir şeylerin üstünü sıyırıyor"
    eşanlamlı:
  • münakaşa
  • ,
  • kırıntı
  • ,
  • argúf
  • ,
  • tartışmak

3. Make into scrap or refuse

  • "Scrap the old airplane and sell the parts"
    synonym:
  • scrap

3. Hurdaya veya reddetmek

  • "Eski uçağı hurdaya çıkarın ve parçaları satın"
    eşanlamlı:
  • kırıntı

Examples of using

Tom asked for Mary's address and wrote it down on a piece of scrap paper.
Tom Mary adresini istedi ve onu bir parça kâğıt üzerine not etti.
Please get me a scrap of paper.
Lütfen bana bir tomar kağıt getir.
I wrote down his phone number on a scrap of paper.
Onun telefon numarasını bir kâğıt parçasına yazdım.