Translation meaning & definition of the word "scourge" into Turkish language
Türk diline "scourge" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Scourge
[Kırbaçlamak]/skərʤ/
noun
1. A whip used to inflict punishment (often used for pedantic humor)
- synonym:
- scourge ,
- flagellum
1. Ceza vermek için kullanılan bir kırbaç (genellikle pedantik mizah için kullanılır)
- eşanlamlı:
- kırbaçlamak ,
- kamçı
2. Something causing misery or death
- "The bane of my life"
- synonym:
- bane ,
- curse ,
- scourge ,
- nemesis
2. Sefalete veya ölüme sebep olan bir şey
- "Hayatımın kanadı"
- eşanlamlı:
- bane ,
- küfür ,
- kırbaçlamak ,
- nemesis
3. A person who inspires fear or dread
- "He was the terror of the neighborhood"
- synonym:
- terror ,
- scourge ,
- threat
3. Korku veya korkuya ilham veren bir kişi
- "Mahallenin dehşetiydi"
- eşanlamlı:
- dehşet ,
- kırbaçlamak ,
- tehdit
verb
1. Punish severely
- Excoriate
- synonym:
- scourge
1. Sert bir şekilde cezalandırmak
- Suçlamak
- eşanlamlı:
- kırbaçlamak
2. Whip
- "The religious fanatics flagellated themselves"
- synonym:
- flagellate ,
- scourge
2. Çırpmak
- "Dindar fanatikler kendilerini gösterdiler"
- eşanlamlı:
- kamçılamak ,
- kırbaçlamak
3. Cause extensive destruction or ruin utterly
- "The enemy lay waste to the countryside after the invasion"
- synonym:
- lay waste to ,
- waste ,
- devastate ,
- desolate ,
- ravage ,
- scourge
3. Kapsamlı bir yıkıma neden olun veya tamamen mahvolun
- "Düşman işgalden sonra kırsal kesime atık bıraktı"
- eşanlamlı:
- boşa harcamak ,
- atık ,
- tahrip etmek ,
- perişan ,
- yıkım ,
- kırbaçlamak