Translation meaning & definition of the word "scissors" into Turkish language

noun

1. An edge tool having two crossed pivoting blades

synonym:
• scissors
,
• pair of scissors

1. İki çapraz döner bıçağa sahip bir kenar aracı

eşanlamlı:
• makas
,
• makas çifti

2. A wrestling hold in which you wrap your legs around the opponents body or head and put your feet together and squeeze

synonym:
• scissors
,
• scissors hold
,
• scissor hold
,
• scissor grip
,
• scissors grip

2. Bacaklarınızı rakiplerin vücuduna veya kafasına sardığınız ve ayaklarınızı bir araya getirip sıktığınız bir güreş tutuşu

eşanlamlı:
• makas
,
• makas tutmak
,
• makas tutma
,
• makas kavrama

3. A gymnastic exercise performed on the pommel horse when the gymnast moves his legs as the blades of scissors move

synonym:
• scissors

3. Jimnastikçi makas bıçakları hareket ederken bacaklarını hareket ettirdiğinde pommel at üzerinde yapılan jimnastik egzersiz

eşanlamlı:
• makas

Examples of using

Hand me those scissors.

Bana o makası ver.

She attacked him with a pair of scissors.

O, bir makas ile ona saldırdı.

Rock, paper, scissors.

Taş, Kağıt, Makas

The scissors won't cut anything.

Makas bir şey kesmez.

I sometimes use scissors as a can opener.

Bazen bir konserve açacağı olarak makas kullanırım.

I cut the paper with a pair of scissors.

Kağıdı bir makasla kestim.

I found nothing but a pair of scissors.

Bir makastan başka bir şey bulmadım.

Rock breaks scissors. Scissors cut paper. Paper smothers rock.

Taş, makası ezer. Makas, kağıdı keser. Kağıt, taşı kaplar.

These scissors cut well.

Bu makas iyi kesti.

These scissors do not cut well.

Bu makas iyi kesmiyor.

I need a pair of scissors to cut this paper.

Bu kağıdı kesmek için bir makasa ihtiyacım var.

I wonder whose these scissors are.

Bu makasın kimin olduğunu merak ediyorum.

Jay picked up the old scissors.

Jay eski makası aldı.

The scissors are not sharp.

Makas keskin değil.

Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?

Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?

Get me the scissors, please.

Bana makası getir, lütfen.

Can I borrow your scissors?

Makasını ödünç alabilir miyim?

There is a pair of scissors on the desk.

Masanın üstünde bir makas var.