Translation meaning & definition of the word "scholar" into Turkish language

noun

1. A learned person (especially in the humanities)

• Someone who by long study has gained mastery in one or more disciplines

synonym:
• scholar
,
• scholarly person
,
• bookman
,
• student

1. Bilgili bir kişi (özellikle beşeri bilimlerde)

• Uzun bir çalışma ile bir veya daha fazla disiplinde ustalık kazanan biri

eşanlamlı:
• akademisyen
,
• akademik kişi
,
• bay bookman
,
• öğrenci

2. Someone (especially a child) who learns (as from a teacher) or takes up knowledge or beliefs

synonym:
• learner
,
• scholar
,
• assimilator

2. (özellikle bir çocuk) öğrenen (bir öğretmenden olduğu gibi) veya bilgi veya inanç alan biri

eşanlamlı:
• öğrenci
,
• akademisyen
,
• asimile edilen

3. A student who holds a scholarship

synonym:
• scholar

3. Burslu bir öğrenci

eşanlamlı:
• akademisyen

Examples of using

A half-doctor kills you and a half-religious scholar kills your belief.

Yarım-doktor seni ve yarım-din alimi inancını öldürür.

She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.

O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.

The eloquent scholar readily participated in the debate.

Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.

She is a scholar and poet.

O bir alim ve şairdir.

He became a brilliant scholar but only at the expense of his health.

Sağlığı pahasına mükemmel bir bilim adamı oldu.

He is a scholar to the core.

O, gerçek bir bilim adamıdır.

He is what we call a scholar.

Bir bilim adamı dediğimiz odur.

A scholar made an excellent speech about human rights.

Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.

Mr Johnson is not a scholar but a poet.

Bay Johnson bir bilim adamı değil fakat bir şairdir.