Translation meaning & definition of the word "saved" into Turkish language

adjective

1. Rescued

• Especially from the power and consequences of sin

• "A saved soul"

synonym:
• saved

1. Kurtardı

• Özellikle günahın gücü ve sonuçlarından

• "Kurtarılmış bir ruh"

eşanlamlı:
• kaydedilmiş

2. Guarded from injury or destruction

synonym:
• protected
,
• saved

2. Yaralanma veya yıkımdan korunur

eşanlamlı:
• korunmuş
,
• kaydedilmiş

Examples of using

How much money do you have saved up?

Ne kadar para biriktirdin?

She saved money.

Para biriktirdi.

I'm the one who saved Tom.

Tom'u kurtaran benim.

It saved my life.

Hayatımı kurtardı.

With that big salary you're getting I guess you've saved up quite a lot.

Bu yüksek maaşınla epey birikim yapmışsındır diye tahmin ediyorum.

You saved all your baby teeth in this matchbox? That's gross!

Bütün çocukluk dişlerini bu kibrit kutusunda mı biriktirdin? Bu iğrenç!

I saw how you saved Tom's life.

Tom'un hayatını nasıl kurtardığını gördüm.

I saved you a seat.

Sana bir koltuk ayırdım.

I saved Tom's life.

Tom'un hayatını kurtardım.

I know Tom saved Mary's life.

Tom'un Mary'nin hayatını kurtardığını biliyorum.

I could have saved Tom's life.

Tom'un hayatını kurtarabilirdim.

You were dying, but the doctor saved your life.

Ölüyordun ama doktor senin hayatını kurtardı.

You saved us.

Bizi kurtardın.

I saved you.

Seni kurtardım.

Tom saved everybody.

Tom herkesi kurtardı.

We're saved.

Kurtulduk.

I saved your life.

Hayatını kurtardım.

He saved the princess.

O, prensesi kurtardı.

He saved us all.

O hepimizi kurtardı.

You saved us all.

Hepimizi kurtardın.