Translation meaning & definition of the word "satisfactory" into Turkish language

adjective

1. Giving satisfaction

• "Satisfactory living conditions"

• "His grades were satisfactory"

synonym:
• satisfactory

1. Memnuniyet vermek

• "Tatmin edici yaşam koşulları"

• "Nota notları tatmin ediciydi"

eşanlamlı:
• tatmin edici

2. Meeting requirements

• "The step makes a satisfactory seat"

synonym:
• satisfactory
,
• acceptable

2. Toplantı şartları

• "Adım tatmin edici bir koltuk yapar"

eşanlamlı:
• tatmin edici
,
• kabul edilebilir

Examples of using

Tom is in satisfactory health.

Tom'un sağlık durumu tatmin edici.

After a long search, we found a satisfactory room.

Uzun bir araştırmadan sonra tatmin edici bir oda buldum.

Is it satisfactory?

Tatmin edici mi?

Eventually it was possible to find a really satisfactory solution.

Sonunda gerçekten tatmin edici bir sonuç bulmak mümkündü.

Her explanation is by no means satisfactory.

Onun açıklaması hiçbir şekilde tatmin edici değil.

He is, on the whole, a satisfactory student.

O, genel olarak, tatmin edici bir öğrenci.

His paper was, on the whole, satisfactory.

Onun raporu bir bütün olarak tatmin ediciydi.

His paper is far from satisfactory.

Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.

His explanation is far from satisfactory.

Açıklaması tatmin edici olmaktan uzak.

His work was satisfactory.

Onun çalışması tatmin ediciydi.

His answer was far from satisfactory.

Onun cevabı tatmin edici olmaktan uzaktı.

The results are by no means satisfactory.

Sonuçlar hiçbir şekilde tatmin edici değil.

Your work is far from being satisfactory.

İşin tatmin edici olmaktan uzak.

Your work is not altogether satisfactory.

İşiniz tamamen tatmin edici değil.

This hotel is anything but satisfactory.

Bu otel tatmin edici olmaktan uzaktır.

The result was far from being satisfactory.

Sonuç tatmin edicilikten uzaktı.

The student's progress is satisfactory.

Öğrencinin gelişmesi tatmin edici.

The explanation is by no means satisfactory.

Açıklama hiçbir biçimde tatmin edici değil.

His explanation was not satisfactory.

Açıklaması tatmin edici değildi.

Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.

Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır.