Examples of using
Tom entered the bar and sat on the stool next to Mary.
Tom bara girdi ve Mary'nin yanındaki tabureye oturdu.
Tom and Mary sat on the bench, watching people swim.
Tom ve Mary bankta oturdular, insanların yüzüşünü izlediler.
Mary sat down and opened her shoulder bag.
Mary oturdu ve omuz çantasını açtı.
Tom and Mary just sat there staring at each other.
Tom ve Mary sadece birbirlerine bakarak orada oturdular.
Tom just sat there, staring out the window.
Tom sadece pencereden dışarı bakarak orada oturdu.
Tom just sat there, staring out the window.
Tom sadece orada oturdu, pencereden dışarı baktı.
Tom took off his leather jacket and sat down.
Tom deri ceketini çıkardı ve oturdu.
Tom sat under a tree, strumming his ukulele.
Tom gitar tıngırdatırken bir ağacın altında oturdu.
Tom sat under a tree, sketching something in his notebook.
Tom defterinde bir şeyin taslağını yaparken bir ağacın altında oturdu.
Tom sat patiently in his chair, waiting for Mary.
Tom Mary'yi beklerken sandalyesinde sabırla oturdu.
Tom sat on the edge of the desk.
Tom masanın kenarına oturdu.
Tom sat on the couch next to Mary.
Tom kanapede Mary'nin yanına oturdu.
Tom sat on the bench next to Mary.
Tom bankta Mary'nin yanında oturdu.
Tom sat motionless on a chair in the corner of the room.
Tom odanın köşesinde bir sandalyede hareketsiz oturdu.
Tom sat down on the sand next to Mary.
Tom kumun üstünde Mary'nin yanına oturdu.
Tom sat down on the edge of the bed.
Tom yatağın kenarına oturdu.
Tom sat down on the couch next to Mary.
Tom kanapede Mary'nin yanına oturdu.
Tom sat down on a folding chair.
Tom katlanabilir bir sandalyeye oturdu.
Tom sat down next to Mary on the sandy beach.
Tom kumlu plajda Mary'nin yanına oturdu.
Tom sat down in front of his computer.
Tom bilgisayarın önünde oturdu.
