Translation meaning & definition of the word "salute" into Turkish language
Türk diline "salute" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Salute
[Selamlama]noun
1. An act of honor or courteous recognition
- "A musical salute to the composer on his birthday"
- synonym:
- salute ,
- salutation
1. Onur veya nazik bir tanıma eylemi
- "Besteciye doğum gününde müzikal bir selam"
- eşanlamlı:
- selamlama
2. A formal military gesture of respect
- synonym:
- salute ,
- military greeting
2. Resmi bir askeri saygı jesti
- eşanlamlı:
- selamlama ,
- askeri karşılama
3. An act of greeting with friendly words and gestures like bowing or lifting the hat
- synonym:
- salute
3. Şapkayı eğmek veya kaldırmak gibi dostça sözler ve jestlerle selamlama eylemi
- eşanlamlı:
- selamlama
verb
1. Propose a toast to
- "Let us toast the birthday girl!"
- "Let's drink to the new year"
- synonym:
- toast ,
- drink ,
- pledge ,
- salute ,
- wassail
1. Kadeh kaldırmak
- "Doğum günü kızını kadeh kaldıralım!"
- "Yeni yıla içelim"
- eşanlamlı:
- tost ,
- içmek ,
- taahhüt ,
- selamlama ,
- yelken
2. Greet in a friendly way
- "I meet this men every day on my way to work and he salutes me"
- synonym:
- salute
2. Dostça bir şekilde selamlaşın
- "Bu adamlarla her gün işe giderken karşılaşıyorum ve beni selamlıyor"
- eşanlamlı:
- selamlama
3. Express commendation of
- "I salute your courage!"
- synonym:
- salute
3. Övgüyle bahsetmek
- "Cesaretini selamlıyorum!"
- eşanlamlı:
- selamlama
4. Become noticeable
- "A terrible stench saluted our nostrils"
- synonym:
- salute
4. Farkedilir hale gelmek
- "Korkunç bir koku burun deliklerimizi selamladı"
- eşanlamlı:
- selamlama
5. Honor with a military ceremony, as when honoring dead soldiers
- synonym:
- salute
5. Ölü askerleri onurlandırırken olduğu gibi askeri bir törenle onurlandırın
- eşanlamlı:
- selamlama
6. Recognize with a gesture prescribed by a military regulation
- Assume a prescribed position
- "When the officers show up, the soldiers have to salute"
- synonym:
- salute ,
- present
6. Askeri bir yönetmelik tarafından öngörülen bir jestle tanıyın
- Öngörülen bir pozisyonu varsayın
- "Askerler ortaya çıktığında, askerler selam vermek zorunda"
- eşanlamlı:
- selamlama ,
- mevcut