Examples of using
Tom can hardly support himself on his salary.
Tom maaşıyla güçlükle geçinebiliyor.
My salary is 300,000 yen.
Maaşım 300,000 yendir.
With that big salary you're getting I guess you've saved up quite a lot.
Bu yüksek maaşınla epey birikim yapmışsındır diye tahmin ediyorum.
I pay Tom's salary.
Tom'un maaşını ben ödüyorum.
One thing that won't change is my salary.
Tek şey maaşımın değişmeyecek olması.
When was the last time you calculated your salary?
Aylığını en son ne zaman hesapladın?
Tom is calculating his salary.
Tom maaşını hesaplıyor.
His salary is 250,000 yen per month.
Onun maaşı aylık 250,000 yendir.
He receives a high salary.
O, yüksek bir maaş alır.
Tom has a decent salary.
Tom'un makul bir maaşı vardır.
His higher salary allows him to live comfortably.
Onun yüksek maaşı rahat bir şekilde yaşamasını sağlıyor.
Tom can't afford all the stuff Mary wants him to buy on his salary.
Tom'un, Mary'nin ondan satın almasını istediği her şeyi maaşıyla almaya gücü yetmez.
Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.
Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
Tom deserves the salary we pay him.
Tom ona ödediğimiz maaşı hak ediyor.
Tom donates half his salary to his favorite charity.
Tom maaşının yarısını sevdiği hayır kurumuna bağışlıyor.
Tom advanced Mary two week's salary.
Tom Mary'ye iki haftalık maaş avansı verdi.
It's very unlikely that Tom will agree to work for that salary.
Tom'un o aylıkla çalışmayı kabul edecek olması çok zayıf bir olasılıktır.
Tom asked for a higher salary.
Tom, daha yüksek bir maaş istedi.
Tom complained about his low salary.
Tom düşük maaşı hakkında şikayette bulundu.
Tom couldn't make both ends meet on his salary.
Tom aylığıyla geçinemiyordu.