Translation meaning & definition of the word "salacious" into Turkish language
Türk diline "salacious" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Salacious
[Şehvetli]/səleʃəs/
adjective
1. Characterized by lust
- "Eluding the lubricious embraces of her employer"
- "Her sensuous grace roused his lustful nature"
- "Prurient literature"
- "Prurient thoughts"
- "A salacious rooster of a little man"
- synonym:
- lubricious ,
- lustful ,
- prurient ,
- salacious
1. Şehvet ile karakterize
- "Işvereninin yağlayıcı kucaklamalarına kulak vermek"
- "Duygusal lütfu şehvetli doğasını canlandırdı"
- "Asil edebiyat"
- "Ilkel düşünceler"
- "Küçük bir adamın zarif horozu"
- eşanlamlı:
- kaygan ,
- şehvetli ,
- arzulu
2. Suggestive of or tending to moral looseness
- "Lewd whisperings of a dirty old man"
- "An indecent gesture"
- "Obscene telephone calls"
- "Salacious limericks"
- synonym:
- lewd ,
- obscene ,
- raunchy ,
- salacious
2. Ahlaki gevşekliği öneren veya eğilimli
- "Kirli yaşlı bir adamın acı fısıldaşmaları"
- "Uyumsuz bir jest"
- "Müstehcen telefon görüşmeleri"
- "Salak limericks"
- eşanlamlı:
- çapkın ,
- müstehcen ,
- boşboğaz ,
- şehvetli