For God's sake, get me out of here!
Tanrı aşkına, çıkar beni buradan!
Tom and Mary have to stay married for the sake of the children.
Tom ve Mary çocukların iyiliği için evli kalmak zorundalar.
For God's sake!
Tanrı aşkına!
I'm saying "For the sake of Earth's environment," but actually it's "For the sake of the people living on Earth."
"Dünya'nın çevresi için" diyorum ama aslında "Dünya'da yaşayan insanlar için."
She argues for the sake of arguing.
Tartışmak için tartışıyor.
He quit smoking for the sake of his health.
Sağlığı uğruna sigarayı bıraktı.
He quit smoking for the sake of his health.
Sağlığı uğruna sigarayı bıraktı.
He gave up drinking for the sake of his health.
Sağlığı uğruna içmekten vazgeçti.
He worked very hard for the sake of his family.
Ailesinin iyiliği için çok sıkı çalıştı.
I did so for the sake of my health.
Sağlığım uğruna öyle yaptım.
I stopped smoking for the sake of my health.
Sağlığım uğruna sigarayı bıraktım.
I'll quit my job for the sake of my health.
Sağlığım uğruna işimi bırakacağım.
To give up smoking is not easy, but you should for the sake of your health.
Sigarayı bırakmak kolay değil ama sağlığınız için bunu yapmalısınız.
Don't be angry with me, for I did it for your sake.
Bana kızma, çünkü senin iyiliğin için yaptım.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.