Translation meaning & definition of the word "saddled" into Turkish language
Türk diline "katkılı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Saddled
[Üzümlü]/sædəld/
adjective
1. Having a saddle on or being mounted on a saddled animal
- "Saddled and spurred and ready to ride"
- synonym:
- saddled
1. Eyer takmak veya eyerlenmiş bir hayvana monte edilmek
- "Saddled ve teşvik ve binmek için hazır"
- eşanlamlı:
- semerli
2. Subject to an imposed burden
- "Left me saddled with the bill"
- "Found himself saddled with more responsibility than power"
- synonym:
- saddled
2. Yüklenen bir yüke tabi
- "Beni faturaya küstah bıraktım"
- "Kendini güçten daha fazla sorumlulukla sarmış halde buldu"
- eşanlamlı:
- semerli