Translation meaning & definition of the word "rumor" into Turkish language

noun

1. Gossip (usually a mixture of truth and untruth) passed around by word of mouth

synonym:
• rumor
,
• rumour
,
• hearsay

1. Dedikodu (genellikle hakikat ve hakikatin bir karışımı) ağızdan ağza dolaşırdı

eşanlamlı:
• söylenti

verb

1. Tell or spread rumors

• "It was rumored that the next president would be a woman"

synonym:
• rumor
,
• rumour
,
• bruit

1. Söylentileri anlatın veya yayınlayın

• "Bir sonraki başkanın kadın olacağı söylentileri vardı"

eşanlamlı:
• söylenti
,
• meyletmek

Examples of using

That's just a rumor.

Bu sadece bir söylenti.

It was just a rumor.

Sadece bir söylentiydi.

The rumor is that they're going to Australia.

Söylenti onların Avustralya'ya gidiyor olmasıdır.

I heard an interesting rumor.

İlginç bir söylenti duydum.

It's a rumor.

Bu bir söylenti.

Unfortunately, that rumor is true.

Maalesef, söylenti gerçektir.

Tom denied the rumor.

Tom söylentiyi reddetti.

Tom heard a rumor that Mary had been arrested.

Tom Mary'nin tutuklandığına dair bir söylenti duydu.

The rumor turned out to be true.

Söylentinin gerçek olduğu çıktı.

Clearly, the rumor is not true.

Açıkça, söylenti doğru değildir.

She tried to prevent the rumor from spreading.

O, söylentinin yayılmasını engellemeye çalıştı.

The rumor of her death turned out false.

Öldüğü söylentisi yalanmış.

There is a rumor that she got married.

Onun evlendiğine dair bir söylenti var.

He denied the rumor.

O söylentiyi yalanladı.

Actually, it was only a rumor.

Aslında, o sadece bir söylentiydi.

Actually it was only a rumor.

Aslında o sadece bir söylentiydi.

The fact is that the rumor is groundless.

Gerçek söylentinin asılsız olmasıdır.

There is a rumor about that he is going to resign.

Onun istifa edeceği hakkında bir söylenti var.

There is a rumor that he has resigned.

Onun istifa ettiğine dair bir söylenti var.

I know better than to be believe such a rumor.

Böyle bir söylentiye inanacak kadar aptal değilim.