Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "row" into Turkish language

Türk diline "sıra" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Row

[Sıra]
/roʊ/

noun

1. An arrangement of objects or people side by side in a line

  • "A row of chairs"
    synonym:
  • row

1. Nesnelerin veya insanların bir çizgide yan yana bir düzenlemesi

  • "Bir sıra sandalye"
    eşanlamlı:
  • sıra

2. An angry dispute

  • "They had a quarrel"
  • "They had words"
    synonym:
  • quarrel
  • ,
  • wrangle
  • ,
  • row
  • ,
  • words
  • ,
  • run-in
  • ,
  • dustup

2. Öfkeli bir tartışma

  • "Bir kavga ettiler"
  • "Sözleri vardı"
    eşanlamlı:
  • münakaşa
  • ,
  • dalaşmak
  • ,
  • sıra
  • ,
  • sözler
  • ,
  • çatışma
  • ,
  • gürültü

3. A long continuous strip (usually running horizontally)

  • "A mackerel sky filled with rows of clouds"
  • "Rows of barbed wire protected the trenches"
    synonym:
  • row

3. Uzun bir sürekli şerit (genellikle yatay olarak çalışan)

  • "Bulut sıralarıyla dolu bir uskumru gökyüzü"
  • "Dikenli tel sıraları hendekleri korudu"
    eşanlamlı:
  • sıra

4. (construction) a layer of masonry

  • "A course of bricks"
    synonym:
  • course
  • ,
  • row

4. (inşaat) bir yığma tabaka

  • "Tuğla rotası"
    eşanlamlı:
  • ders
  • ,
  • sıra

5. A linear array of numbers, letters, or symbols side by side

    synonym:
  • row

5. Doğrusal bir sayı, harf veya sembol dizisi yan yana

    eşanlamlı:
  • sıra

6. A continuous chronological succession without an interruption

  • "They won the championship three years in a row"
    synonym:
  • row

6. Kesintisiz bir kronolojik ardıllık

  • "Üç yıl üst üste şampiyonluk kazandılar"
    eşanlamlı:
  • sıra

7. The act of rowing as a sport

    synonym:
  • rowing
  • ,
  • row

7. Bir spor olarak kürek çekme eylemi

    eşanlamlı:
  • kürek çekme
  • ,
  • sıra

verb

1. Propel with oars

  • "Row the boat across the lake"
    synonym:
  • row

1. Küreklerle itmek

  • "Gölün karşısındaki tekneyi oku"
    eşanlamlı:
  • sıra

Examples of using

Tom has missed three deadlines in a row.
Tom ard arda üç başlığı gözden kaçırdı.
Tom always sits in the front row.
Tom her zaman ön sırada oturur.
Tom sat in the first row.
Tom ilk sırada oturdu.