Translation meaning & definition of the word "routine" into Turkish language
Türk diline "rutin" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Routine
[Rutin]/rutin/
noun
1. An unvarying or habitual method or procedure
- synonym:
- routine ,
- modus operandi
1. Değişmeyen veya alışılmış bir yöntem veya prosedür
- eşanlamlı:
- rutin ,
- modus operandi
2. A short theatrical performance that is part of a longer program
- "He did his act three times every evening"
- "She had a catchy little routine"
- "It was one of the best numbers he ever did"
- synonym:
- act ,
- routine ,
- number ,
- turn ,
- bit
2. Daha uzun bir programın parçası olan kısa bir tiyatro performansı
- "Oyunu her akşam üç kez yaptı"
- "Akıldatıcı küçük bir rutini vardı"
- "Bu şimdiye kadar yaptığı en iyi sayılardan biriydi"
- eşanlamlı:
- hareket ,
- rutin ,
- numara ,
- döndürmek ,
- bit
3. A set sequence of steps, part of larger computer program
- synonym:
- routine ,
- subroutine ,
- subprogram ,
- procedure ,
- function
3. Bir dizi adım dizisi, daha büyük bilgisayar programının bir parçası
- eşanlamlı:
- rutin ,
- altyordam ,
- alt program ,
- prosedür ,
- fonksiyon
adjective
1. Found in the ordinary course of events
- "A placid everyday scene"
- "It was a routine day"
- "There's nothing quite like a real...train conductor to add color to a quotidian commute"- anita diamant
- synonym:
- everyday ,
- mundane ,
- quotidian ,
- routine ,
- unremarkable ,
- workaday
1. Olayların olağan seyrinde bulunur
- "Sakin bir günlük sahne"
- "Rutin bir gündü"
- "Gerçek bir şey gibi bir şey yok... quotidian gidip renk eklemek için tren iletken" - anita diamant
- eşanlamlı:
- günlük ,
- dünyevi ,
- gündelik ,
- rutin ,
- sıradan
Examples of using
It's pretty routine.
Oldukça rutin.
I am tired of the day-to-day routine of life.
Hayatın günlük rutininden usandım.
They became acquainted with the routine.
Sıradan işlerle tanıştılar.