Translation meaning & definition of the word "rosy" into Turkish language
Türk diline "gökyüzü" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Rosy
[Gül]/roʊzi/
adjective
1. Reflecting optimism
- "A rosy future"
- "Looked at the world through rose-colored glasses"
- synonym:
- rose-colored ,
- rosy
1. İyimserliği yansıtan
- "Çürük bir gelecek"
- "Dünyaya gül renkli gözlüklerle baktım"
- eşanlamlı:
- gül renkli ,
- pembe
2. Having the pinkish flush of health
- synonym:
- flushed ,
- rose-cheeked ,
- rosy ,
- rosy-cheeked
2. Sağlığın pembemsi sifonuna sahip olmak
- eşanlamlı:
- kızaran ,
- gül yanaklı ,
- pembe
3. Of blush color
- "Blushful mists"
- synonym:
- blushful ,
- rosy
3. Allık renk ile
- "Kabarık sisler"
- eşanlamlı:
- allık ,
- pembe
4. Presaging good fortune
- "She made a fortunate decision to go to medical school"
- "Rosy predictions"
- synonym:
- fortunate ,
- rosy
4. İyi şansa başkanlık etmek
- "Tıbbi okula gitmek için şanslı bir karar verdi"
- "Gökyüzü tahminleri"
- eşanlamlı:
- şanslı ,
- pembe
Examples of using
She has beautiful rosy cheeks.
Onun güzel al yanakları var.