Tom let go of the rope.
Tom ipi bıraktı.
Tom gave the rope a tug.
Tom ipe bir römorkör verdi.
Tom doesn't like skipping rope.
Tom ip atlamayı sevmez.
Tom unrolled the rope ladder and hung it out the window.
Tom halat merdivenini açtı ve pencereden dışarı astı.
Tom tugged on the rope.
Tom ipi çekti.
Tom tied the rope around his waist.
Tom ipi beline bağladı.
Tom cut the rope.
Tom ipi kesti.
Where's the rope?
İp nerede?
Whatever you do, don't pull this rope.
Ne yaparsan yap, bu ipi çekme.
Tom pulled the rope.
Tom ipi çekti.
Tom is jumping rope.
Tom ip atlıyor.
Grab the rope.
Halatı tut.
Someone cut the rope.
Biri ipi kesmiş.
Please pull the rope.
Lütfen ipi çek.
I held on to the rope tightly so I wouldn't fall.
Düşmeyeyim diye ipe sıkıca tutundum.
Tom was at the end of his rope.
Tom ipinin ucundaydı.
Tom decided that it wouldn't be sensible to try to cross the old rope bridge.
Tom eski halat köprüyü geçmeye çalışmanın mantıklı olmayacağına karar verdi.
Tom bought some rope to use as a clothesline.
Tom çamaşır ipi olarak kullanmak için biraz ip satın aldı.
Tom grabbed a hold of the rope.
Tom ipi tuttu.
My daughter loves jumping rope.
Kızım ip atlamayı çok seviyor.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.