Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "romantic" into Turkish language

Türk diline "romantik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Romantic

[Romantik]
/roʊmæntɪk/

noun

1. A soulful or amorous idealist

    synonym:
  • romantic

1. Duygusal ya da aşk dolu bir idealist

    eşanlamlı:
  • romantik

2. An artist of the romantic movement or someone influenced by romanticism

    synonym:
  • romanticist
  • ,
  • romantic

2. Romantik hareket sanatçısı veya romantizmden etkilenen biri

    eşanlamlı:
  • romantik

adjective

1. Belonging to or characteristic of romanticism or the romantic movement in the arts

  • "Romantic poetry"
    synonym:
  • romantic
  • ,
  • romanticist
  • ,
  • romanticistic

1. Sanatta romantizmin veya romantik hareketin bir özelliği veya özelliği

  • "Romantik şiir"
    eşanlamlı:
  • romantik

2. Expressive of or exciting sexual love or romance

  • "Her amatory affairs"
  • "Amorous glances"
  • "A romantic adventure"
  • "A romantic moonlight ride"
    synonym:
  • amatory
  • ,
  • amorous
  • ,
  • romantic

2. Cinsel aşk veya romantizm ya da heyecan verici ifade

  • "Amatörlük işleri" hakkında"
  • "Ağır bakışlar"
  • "Romantik bir macera"
  • "Romantik ay ışığı yolculuğu"
    eşanlamlı:
  • âşıkane
  • ,
  • aşık
  • ,
  • romantik

3. Not sensible about practical matters

  • Idealistic and unrealistic
  • "As quixotic as a restoration of medieval knighthood"
  • "A romantic disregard for money"
  • "A wild-eyed dream of a world state"
    synonym:
  • quixotic
  • ,
  • romantic
  • ,
  • wild-eyed

3. Pratik konularda mantıklı değil

  • İdealist ve gerçekçi olmayan
  • "Ortaçağ şövalyeliğinin restorasyonu olarak quixotic"
  • "Para için romantik bir ihmal"
  • "Bir dünya devletinin vahşi gözlü rüyası"
    eşanlamlı:
  • kiksotik
  • ,
  • romantik
  • ,
  • vahşi gözlü

Examples of using

Tom gave Mary a romantic kiss.
Tom Mary'ye romantik bir öpücük verdi.
Tom is a romantic.
Tom bir romantik.
I think it's very romantic.
Sanırım o çok romantik.