Translation meaning & definition of the word "romance" into Turkish language
Türk diline "romans" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Romance
[Romantik]noun
1. A relationship between two lovers
- synonym:
- love affair ,
- romance
1. İki sevgili arasındaki ilişki
- eşanlamlı:
- aşk ilişkisi ,
- romantik
2. An exciting and mysterious quality (as of a heroic time or adventure)
- synonym:
- romanticism ,
- romance
2. Heyecan verici ve gizemli bir kalite (kahramanca bir zaman veya macera olarak)
- eşanlamlı:
- romantizm ,
- romantik
3. The group of languages derived from latin
- synonym:
- Romance ,
- Romance language ,
- Latinian language
3. Latinceden türeyen diller grubu
- eşanlamlı:
- Romantik ,
- Romantik dil ,
- Latin dili
4. A story dealing with love
- synonym:
- love story ,
- romance
4. Aşkla ilgili bir hikaye
- eşanlamlı:
- aşk hikâyesi ,
- romantik
5. A novel dealing with idealized events remote from everyday life
- synonym:
- romance
5. Günlük yaşamdan uzak idealize edilmiş olaylarla ilgili bir roman
- eşanlamlı:
- romantik
verb
1. Make amorous advances towards
- "John is courting mary"
- synonym:
- woo ,
- court ,
- romance ,
- solicit
1. Aşka yönelik ilerlemeler yapmak
- "John mary'ye kur yapıyor"
- eşanlamlı:
- vay ,
- mahkeme ,
- romantik ,
- rica etmek
2. Have a love affair with
- synonym:
- romance
2. Biriyle aşk ilişkisi olmak
- eşanlamlı:
- romantik
3. Talk or behave amorously, without serious intentions
- "The guys always try to chat up the new secretaries"
- "My husband never flirts with other women"
- synonym:
- chat up ,
- flirt ,
- dally ,
- butterfly ,
- coquet ,
- coquette ,
- romance ,
- philander ,
- mash
3. Ciddi niyetleri olmadan konuş ya da ahlaksızca davran
- "Çocuklar her zaman yeni sekreterlerle sohbet etmeye çalışırlar"
- "Kocam asla başka kadınlarla flört etmez"
- eşanlamlı:
- lafa tutmak ,
- flört ,
- oyalanmak ,
- kelebek ,
- nazlanmak ,
- işvebaz ,
- romantik ,
- filander ,
- püre
4. Tell romantic or exaggerated lies
- "This author romanced his trip to an exotic country"
- synonym:
- romance
4. Romantik veya abartılı yalanlar söyleyin
- "Bu yazar egzotik bir ülkeye yaptığı geziyi romanlaştırdı"
- eşanlamlı:
- romantik
adjective
1. Relating to languages derived from latin
- "Romance languages"
- synonym:
- Romance ,
- Latin
1. Latince'den türetilen diller
- "Roman dilleri"
- eşanlamlı:
- Romantik ,
- Latin