Tom rolled up the poster and put it into a cardboard tube.
Tom posteri sardı ve onu bir karton tüpe koydu.
Tom rolled up his sleeve, exposing a hideous scar.
Tom iğrenç bir yara izini açığa çıkararak kolunu sıvadı.
Tom rolled up his shirt sleeves.
Tom gömleğinin kollarını sıvadı.
Tom rolled his eyes.
Tom gözlerini devirdi.
He rolled over in his sleep.
Uykusunda yuvarlandı.
Tom rolled over in bed.
Tom yatakta yuvarlandı.
Tom rolled out of bed at 6:30, shuffled into the kitchen and put two slices of bread into the toaster.
Tom saat 6:30'da yataktan yuvarlandı, mutfağa karıştırdı ve ekmek kızartma makinesine iki dilim ekmek koydu.
Tom rolled up the string and put it in his pocket.
Tom ipi sardı ve cebine koydu.
I rolled the dough to make some cookies.
Biraz kurabiye yapmak için hamuru yuvarladım.
The children rolled down the hill.
Çocuklar tepeden aşağı yuvarlandılar.
He rolled off the bed.
Yataktan yuvarlandı.
A coin rolled under the desk.
Masanın altına bir bozuk para yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
Top yolun karşısına yuvarlandı.
The ball rolled on the ground towards me.
Top yerde bana doğru yuvarlandı.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.