Tom wished he had had the courage to jump into the river and save the baby that had fallen in.
Tom nehre atlayıp içine düşen bebeği kurtaracak cesarete sahip olmayı diledi.
Tom tried to swim across the river.
Tom nehri yüzerek geçmeye çalıştı.
What's the name of this river?
Bu nehrin adı ne?
Follow this road till you come to the river.
Nehre gelene kadar bu yolu takip edin.
They climbed all the day to find the source of the river.
Nehrin kaynağını bulmak için bütün gün tırmandılar.
Tom swam in the river.
Tom nehirde yüzdü.
He's going to cross the river.
Nehri geçecek.
Do you really want to pitch your tent this close to the river?
Çadırını gerçekten nehre bu kadar yakın kurmak istiyor musun?
What's the longest river in Germany?
Almanya'nın en uzun nehri hangisi?
This river is the widest in Europe.
Bu nehir Avrupa'nın en geniş.
I cannot get across this river. It's too deep.
Bu nehri geçemiyorum. Çok derin.
Tom is getting across the river.
Tom nehri geçiyor.
I am getting across the river.
Nehrin karşısına geçiyorum.
There was an abandoned car by the river.
Nehir kenarında terk edilmiş bir araba vardı.
We pitched the tent next to the river.
Çadırını nehrin yanına kurduk.
History books write that after the Mongol invasion of Baghdad, many books were thrown into the Tigris River and therefore the colour of the river turned blue with the ink of books.
Tarih kitapları, Moğolların Bağdat'ı işgalinden sonra birçok kitabın Dicle Nehri'ne atıldığını ve bu nedenle nehrin renginin kitap mürekkebiyle maviye döndüğünü yazıyor.
I often go fishing in that river.
Sık sık o nehirde balık tutmaya giderim.
Once you cross the river, you'll be safe.
Nehri geçtikten sonra, güvende olacaksın.
The river Maritsa constitutes a border between Turkey and Greece.
Maritsa nehri Türkiye ile Yunanistan arasında bir sınır oluşturmaktadır.