Even though his phone was obviously ringing, Tom left it on the table and didn't answer it.
Telefonu açıkça çalıyor olsa da Tom onu masanın üzerine bıraktı ve cevap vermedi.
My cellphone is ringing.
Cep telefonum çalıyor.
My phone's ringing.
Telefonum çalıyor.
The phone is ringing.
Telefon çalıyor.
I hear a phone ringing.
Bir telefonun çaldığını duyuyorum.
The phone is ringing!
Telefon çalıyor!
Is the phone ringing?
Telefon çalıyor mu?
The telephone is ringing. If you want, I'll answer it.
Telefon çalıyor. İstersen cevaplarım.
The busy woman ignored the ringing telephone.
Meşgul kadın çalan telefonu görmezden geldi.
My ear is ringing.
Kulağım çınlıyor.
I have a ringing in my ears.
Kulaklarımda çınlama var.
The phone kept ringing.
Telefon çalmaya devam etti.
The phone kept ringing.
Telefon çalmaya devam etti.
Anne was just about to leave the house when the phone began ringing.
Anne tam evden çıkmak üzereyken telefon çalmaya başladı.
The phone was ringing, but there was no one to answer it.
Telefon çalıyordu ama cevap verecek kimse yoktu.
I heard the telephone ringing.
Telefonun çaldığını duydum.
I heard the sound of a ringing bell.
Çalan bir zil sesi duydum.
The doorbell is ringing.
Kapı zili çalıyor.
The telephone was just ringing, wasn't it?
Telefon sadece çalıyordu, değil mi?
The bell is ringing.
Zil çalıyor.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.