Translation meaning & definition of the word "ringing" into Turkish language
Türk diline "halkalama" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Ringing
[Çalan]/rɪŋɪŋ/
noun
1. The sound of a bell ringing
- "The distinctive ring of the church bell"
- "The ringing of the telephone"
- "The tintinnabulation that so voluminously swells from the ringing and the dinging of the bells"--e. a. poe
- synonym:
- ring ,
- ringing ,
- tintinnabulation
1. Bir zilin sesi çalıyor
- "Kilise çanının ayırt edici yüzüğü"
- "Telefonun çalması"
- "Şarkı çalmaktan ve çanların çınlamasından öylesine kuvvetlice şişen tintinnabulasyon"-e. a. poe
- eşanlamlı:
- ring ,
- çınlayan ,
- renk tınabülasyonu
2. The giving of a ring as a token of engagement
- synonym:
- ringing
2. Nişan işareti olarak bir yüzük verilmesi
- eşanlamlı:
- çınlayan
3. Having the character of a loud deep sound
- The quality of being resonant
- synonym:
- plangency ,
- resonance ,
- reverberance ,
- ringing ,
- sonorousness ,
- sonority ,
- vibrancy
3. Yüksek derin bir sesin karakterine sahip olmak
- Rezonant olmanın kalitesi
- eşanlamlı:
- planjans ,
- rezonans ,
- yankı ,
- çınlayan ,
- seslilik ,
- coşkunluk
Examples of using
Even though his phone was obviously ringing, Tom left it on the table and didn't answer it.
Telefonu açıkça çalmasına rağmen, Tom onu masada bıraktı ve ona cevap vermedi.
My cellphone is ringing.
Cep telefonum çalıyor.
My phone's ringing.
Telefonum çalıyor.