Translation meaning & definition of the word "rifle" into Turkish language
Türk diline "rifle" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Rifle
[Tüfek]/raɪfəl/
noun
1. A shoulder firearm with a long barrel and a rifled bore
- "He lifted the rifle to his shoulder and fired"
- synonym:
- rifle
1. Uzun namlulu ve yivli delikli bir omuz ateşli silah
- "Tüfeği omzuna kaldırdı ve ateş etti"
- eşanlamlı:
- tüfek
verb
1. Steal goods
- Take as spoils
- "During the earthquake people looted the stores that were deserted by their owners"
- synonym:
- plunder ,
- despoil ,
- loot ,
- reave ,
- strip ,
- rifle ,
- ransack ,
- pillage ,
- foray
1. Eşya çalmak
- Ganimet olarak almak
- "Deprem sırasında insanlar sahipleri tarafından terk edilen mağazaları yağmaladılar"
- eşanlamlı:
- talan etmek ,
- despoil ,
- yağma ,
- zaptetmek ,
- şerit ,
- tüfek ,
- soygunculuk
2. Go through in search of something
- Search through someone's belongings in an unauthorized way
- "Who rifled through my desk drawers?"
- synonym:
- rifle ,
- go
2. Bir şeyler aramak için geçin
- Birinin eşyalarını yetkisiz bir şekilde arayın
- "Masama çekmecelerimi kim karıştırdı?"
- eşanlamlı:
- tüfek ,
- gitmek
Examples of using
Tom kept his rifle aimed straight at Mary.
Tom tüfeğini Mary'ye doğrultulmuş şekilde tuttu.
Tom grabbed his rifle and pointed it at Mary.
Tom tüfeğini aldı ve Mary'ye doğrulttu.
Tom clicked the safety off on his rifle.
Tom tüfeğindeki emniyeti kapattı.