Translation of "rice" into Turkish

Pirinç

IPA : /raɪs/

Tom eats rice at least twice a day.

Tom günde en az iki kez pirinç yer.

I like rice more than bread.

Pirinci ekmekten daha çok severim.

I'm eating rice now.

Şimdi pirinç yiyorum.

The price of rice went up three percent.

Pirincin fiyatı yüzde üç arttı.

Did you taste the rice?

Pirincin tadına baktın mı?

The quality of rice is getting worse.

Pirincin kalitesi kötüye gidiyor.

Tom put some rice in a bowl.

Tom bir kaseye biraz pirinç koydu.

Tom eats at least three bowls of rice every day.

Tom her gün en az üç kase pirinç yer.

Tom eats rice at least once a day.

Tom günde en az bir kez pirinç yer.

Tom eats a lot of brown rice.

Tom çok fazla kahverengi pirinç yer.

I usually eat rice with chopsticks.

Ben genelde pirinci yemek çubuklarıyla yerim.

I think I like eating white rice better than brown rice.

Sanırım beyaz pilav yemeyi kahverengi pilavdan daha çok seviyorum.

He ate rice twice a day for many years.

Uzun yıllar boyunca günde iki kez pirinç yedi.

How to cook rice without starch?

Nişasta olmadan pirinç nasıl pişirilir?

China is the world's leading producer of rice.

Çin dünyanın önde gelen pirinç üreticisidir.

Do you prefer white rice or brown rice?

Beyaz pirinç mi yoksa kahverengi pirinç mi tercih edersiniz?

Cook the rice.

Pirinci pişirin.

In 1918, revolts due to the price of rice erupted all around the country.

1918'de ülkenin her yerinde pirinç fiyatları nedeniyle isyanlar çıktı.