Translation meaning & definition of the word "ribbon" into Turkish language
Türk diline "şerit" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Ribbon
[Şerit]/rɪbən/
noun
1. Any long object resembling a thin line
- "A mere ribbon of land"
- "The lighted ribbon of traffic"
- "From the air the road was a grey thread"
- "A thread of smoke climbed upward"
- synonym:
- ribbon ,
- thread
1. İnce çizgiye benzeyen herhangi bir uzun nesne
- "Sadece bir toprak kurdelesi"
- "Trafiğin ışıklı şeridi"
- "Havadan yol gri bir iplikti"
- "Bir duman ipliği yukarı doğru tırmandı"
- eşanlamlı:
- şerit ,
- iplik
2. An award for winning a championship or commemorating some other event
- synonym:
- decoration ,
- laurel wreath ,
- medal ,
- medallion ,
- palm ,
- ribbon
2. Bir şampiyonluk kazanmak veya başka bir etkinliği anmak için bir ödül
- eşanlamlı:
- dekorasyon ,
- defne çelenk ,
- madalya ,
- madalyon ,
- palmiye ,
- şerit
3. A long strip of inked material for making characters on paper with a typewriter
- synonym:
- ribbon ,
- typewriter ribbon
3. Daktilo ile kağıt üzerinde karakter yapmak için uzun bir mürekkepli malzeme şeridi
- eşanlamlı:
- şerit ,
- daktilo şeridi
4. Notion consisting of a narrow strip of fine material used for trimming
- synonym:
- ribbon
4. Kırpma için kullanılan dar bir ince malzeme şeridinden oluşan kavram
- eşanlamlı:
- şerit
Examples of using
Tom untied the ribbon.
Tom kurdeleyı çözdü.
The mother tied a ribbon in her daughter's hair.
Anne, kızının saçına bir kurdele bağladı.
She combed her hair and bound it with a ribbon.
Saçını taradı ve bir kurdele ile bağladı.