Tom didn't say when he would return.
Tom ne zaman döneceğini söylemedi.
Tom didn't return home until after midnight.
Tom gece yarısından sonrasına kadar eve dönmedi.
Tom asked me to return the money I had borrowed.
Tom ödünç aldığım parayı iade etmemi istedi.
Tom asked Mary to return the money that he had lent her.
Tom Mary'den ona ödünç verdiği parayı iade etmesini istedi.
You must return immediately.
Hemen dönmelisin.
You must return immediately.
Hemen dönmelisin.
We expect Tom to return home soon.
Tom'un yakında eve dönmesini bekliyoruz.
Please return to your seats.
Lütfen yerlerinize dönün.
I'll return your books as soon as possible.
Kitaplarınızı en kısa sürede iade edeceğim.
Why did you return home today?
Bugün neden eve döndün?
We're ready to return.
Dönmeye hazırız.
Maybe we should return to Boston.
Belki de Boston'a dönmeliyiz.
Tom and I will go together and we'll return together.
Tom ve ben birlikte gideceğiz ve birlikte döneceğiz.
I only wish I could return the favor.
Sadece iyiliğine karşılık verebilmeyi isterdim.
Tom didn't return my calls.
Tom aramalarıma cevap vermedi.
You must return.
Dönmelisin.
You may return.
Dönebilirsin.
I won't return.
Dönmeyeceğim.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.