Translation meaning & definition of the word "retire" into Turkish language
Türk diline "emekli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Retire
[Emekli etmek]verb
1. Go into retirement
- Stop performing one's work or withdraw from one's position
- "He retired at age 68"
- synonym:
- retire
1. Emekliliğe ayrılmak
- Kişinin işini yapmayı bırakın veya pozisyonundan çekilin
- "68 yaşında emekli oldu"
- eşanlamlı:
- emekli etmek
2. Withdraw from active participation
- "He retired from chess"
- synonym:
- retire ,
- withdraw
2. Aktif katılımdan çekilme
- "Satrançtan emekli oldu"
- eşanlamlı:
- emekli etmek ,
- çekmek
3. Pull back or move away or backward
- "The enemy withdrew"
- "The limo pulled away from the curb"
- synonym:
- withdraw ,
- retreat ,
- pull away ,
- draw back ,
- recede ,
- pull back ,
- retire ,
- move back
3. Geri çekilin veya uzaklaşın veya geriye doğru hareket edin
- "Düşman geri çekildi"
- "Limuz kaldırımdan uzaklaştı"
- eşanlamlı:
- çekmek ,
- geri çekilmek ,
- geri çekmek ,
- gerilemek ,
- emekli etmek ,
- geriye itmek
4. Withdraw from circulation or from the market, as of bills, shares, and bonds
- synonym:
- retire
4. Dolaşımdan veya piyasadan çekilme, faturalar, hisse senetleri ve tahviller gibi
- eşanlamlı:
- emekli etmek
5. Break from a meeting or gathering
- "We adjourned for lunch"
- "The men retired to the library"
- synonym:
- adjourn ,
- withdraw ,
- retire
5. Toplantıdan veya toplantıdan ayrılma
- "Öğle yemeğine erteledik"
- "Adamlar kütüphaneye emekli oldu"
- eşanlamlı:
- geciktirmek ,
- çekmek ,
- emekli etmek
6. Make (someone) retire
- "The director was retired after the scandal"
- synonym:
- retire
6. Biri (biri) emekli
- "Yönetmen skandaldan sonra emekli oldu"
- eşanlamlı:
- emekli etmek
7. Dispose of (something no longer useful or needed)
- "She finally retired that old coat"
- synonym:
- retire
7. Atın (artık yararlı olmayan veya ihtiyaç duyulmayan bir şey)
- "Sonunda o eski paltoyu emekli etti"
- eşanlamlı:
- emekli etmek
8. Lose interest
- "He retired from life when his wife died"
- synonym:
- retire ,
- withdraw
8. Ilgisini kaybetmek
- "Eşi öldüğünde hayattan emekli oldu"
- eşanlamlı:
- emekli etmek ,
- çekmek
9. Cause to be out on a fielding play
- synonym:
- put out ,
- retire
9. Çünkü sahaya çıkma oyununda olmak
- eşanlamlı:
- söndürmek ,
- emekli etmek
10. Cause to get out
- "The pitcher retired three batters"
- "The runner was put out at third base"
- synonym:
- retire ,
- strike out
10. Çıkarmak
- "Saldıran üç hamleyi emekli etti"
- "Koşucu üçüncü base'de söndürüldü"
- eşanlamlı:
- emekli etmek ,
- vurup çıkarmak
11. Prepare for sleep
- "I usually turn in at midnight"
- "He goes to bed at the crack of dawn"
- synonym:
- go to bed ,
- turn in ,
- bed ,
- crawl in ,
- kip down ,
- hit the hay ,
- hit the sack ,
- sack out ,
- go to sleep ,
- retire
11. Uykuya hazırlanın
- "Genelde gece yarısı gelirim"
- "Şafak çatlağında yatıyor"
- eşanlamlı:
- yatmak ,
- içine kıvırmak ,
- yatak ,
- sürünerek girmek ,
- ters çevirmek ,
- samana vurmak ,
- çuvala vurmak ,
- kovmak ,
- emekli etmek