Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "retire" into Turkish language

Türk diline "emekli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Retire

[Emekli etmek]
/rɪtaɪr/

verb

1. Go into retirement

  • Stop performing one's work or withdraw from one's position
  • "He retired at age 68"
    synonym:
  • retire

1. Emekliliğe ayrılmak

  • Kişinin işini yapmayı bırakın veya pozisyonundan çekilin
  • "68 yaşında emekli oldu"
    eşanlamlı:
  • emekli etmek

2. Withdraw from active participation

  • "He retired from chess"
    synonym:
  • retire
  • ,
  • withdraw

2. Aktif katılımdan çekilme

  • "Satrançtan emekli oldu"
    eşanlamlı:
  • emekli etmek
  • ,
  • çekmek

3. Pull back or move away or backward

  • "The enemy withdrew"
  • "The limo pulled away from the curb"
    synonym:
  • withdraw
  • ,
  • retreat
  • ,
  • pull away
  • ,
  • draw back
  • ,
  • recede
  • ,
  • pull back
  • ,
  • retire
  • ,
  • move back

3. Geri çekilin veya uzaklaşın veya geriye doğru hareket edin

  • "Düşman geri çekildi"
  • "Limuz kaldırımdan uzaklaştı"
    eşanlamlı:
  • çekmek
  • ,
  • geri çekilmek
  • ,
  • geri çekmek
  • ,
  • gerilemek
  • ,
  • emekli etmek
  • ,
  • geriye itmek

4. Withdraw from circulation or from the market, as of bills, shares, and bonds

    synonym:
  • retire

4. Dolaşımdan veya piyasadan çekilme, faturalar, hisse senetleri ve tahviller gibi

    eşanlamlı:
  • emekli etmek

5. Break from a meeting or gathering

  • "We adjourned for lunch"
  • "The men retired to the library"
    synonym:
  • adjourn
  • ,
  • withdraw
  • ,
  • retire

5. Toplantıdan veya toplantıdan ayrılma

  • "Öğle yemeğine erteledik"
  • "Adamlar kütüphaneye emekli oldu"
    eşanlamlı:
  • geciktirmek
  • ,
  • çekmek
  • ,
  • emekli etmek

6. Make (someone) retire

  • "The director was retired after the scandal"
    synonym:
  • retire

6. Biri (biri) emekli

  • "Yönetmen skandaldan sonra emekli oldu"
    eşanlamlı:
  • emekli etmek

7. Dispose of (something no longer useful or needed)

  • "She finally retired that old coat"
    synonym:
  • retire

7. Atın (artık yararlı olmayan veya ihtiyaç duyulmayan bir şey)

  • "Sonunda o eski paltoyu emekli etti"
    eşanlamlı:
  • emekli etmek

8. Lose interest

  • "He retired from life when his wife died"
    synonym:
  • retire
  • ,
  • withdraw

8. Ilgisini kaybetmek

  • "Eşi öldüğünde hayattan emekli oldu"
    eşanlamlı:
  • emekli etmek
  • ,
  • çekmek

9. Cause to be out on a fielding play

    synonym:
  • put out
  • ,
  • retire

9. Çünkü sahaya çıkma oyununda olmak

    eşanlamlı:
  • söndürmek
  • ,
  • emekli etmek

10. Cause to get out

  • "The pitcher retired three batters"
  • "The runner was put out at third base"
    synonym:
  • retire
  • ,
  • strike out

10. Çıkarmak

  • "Saldıran üç hamleyi emekli etti"
  • "Koşucu üçüncü base'de söndürüldü"
    eşanlamlı:
  • emekli etmek
  • ,
  • vurup çıkarmak

11. Prepare for sleep

  • "I usually turn in at midnight"
  • "He goes to bed at the crack of dawn"
    synonym:
  • go to bed
  • ,
  • turn in
  • ,
  • bed
  • ,
  • crawl in
  • ,
  • kip down
  • ,
  • hit the hay
  • ,
  • hit the sack
  • ,
  • sack out
  • ,
  • go to sleep
  • ,
  • retire

11. Uykuya hazırlanın

  • "Genelde gece yarısı gelirim"
  • "Şafak çatlağında yatıyor"
    eşanlamlı:
  • yatmak
  • ,
  • içine kıvırmak
  • ,
  • yatak
  • ,
  • sürünerek girmek
  • ,
  • ters çevirmek
  • ,
  • samana vurmak
  • ,
  • çuvala vurmak
  • ,
  • kovmak
  • ,
  • emekli etmek

Examples of using

I'm not ready to retire yet.
Henüz emekli olmaya hazır değilim.
I wonder when Tom will retire.
Tom'un ne zaman emekli olacağını merak ediyorum.
What're you planning to do after you retire?
Emekli olduktan sonra ne yapmayı planlıyorsun?