Translation meaning & definition of the word "restrict" into Turkish language
Türk diline "kısıtlamak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Restrict
[Sınırlamak]/ristrɪkt/
verb
1. Place restrictions on
- "Curtail drinking in school"
- synonym:
- restrict ,
- curtail ,
- curb ,
- cut back
1. Sınırlama getirmek
- "Okulda kurtağacı içmek"
- eşanlamlı:
- sınırlamak ,
- kısaltmak ,
- frenlemek ,
- kesmek
2. Place under restrictions
- Limit access to
- "This substance is controlled"
- synonym:
- restrict
2. Kısıtlamalar altında tutmak
- Erişimi sınırlamak
- "Bu madde kontrol edilir"
- eşanlamlı:
- sınırlamak
3. Place limits on (extent or access)
- "Restrict the use of this parking lot"
- "Limit the time you can spend with your friends"
- synonym:
- restrict ,
- restrain ,
- trammel ,
- limit ,
- bound ,
- confine ,
- throttle
3. Sınırları (kapsamlı veya erişim) yerleştirin
- "Bu otoparkın kullanımını kısıtlayın"
- "Arkadaşlarınızla geçirebileceğiniz zamanı sınırlayın"
- eşanlamlı:
- sınırlamak ,
- engellemek ,
- mânia ,
- limit ,
- bağlı ,
- boğmak
4. Make more specific
- "Qualify these remarks"
- synonym:
- qualify ,
- restrict
4. Daha spesifik olun
- "Bu sözleri tut"
- eşanlamlı:
- nitelendirmek ,
- sınırlamak
Examples of using
He feels this new law will restrict his freedom.
Bu yeni kanunun, özgürlüğünü kısıtlayacağını hissediyor.