Translation meaning & definition of the word "restless" into Turkish language

adjective

1. Worried and uneasy

synonym:
• restless
,
• ungratified
,
• unsatisfied

1. Endişeli ve huzursuz

eşanlamlı:
• huzursuz
,
• hoşnutsuz
,
• tatminsiz

2. Ceaselessly in motion

• "The restless sea"

• "The restless wind"

synonym:
• restless

2. Durmaksızın hareket halinde

• "Huzursuz deniz"

• "Huzursuz rüzgar" derken"

eşanlamlı:
• huzursuz

3. Lacking or not affording physical or mental rest

• "A restless night"

• "She fell into an uneasy sleep"

synonym:
• restless
,
• uneasy

3. Fiziksel veya zihinsel dinlenme eksik veya değil

• "Dinsiz bir gece"

• "Sıkıntılı bir uykuya daldı"

eşanlamlı:
• huzursuz

Examples of using

Children are often impatient and restless.

Çocuklar genellikle sabırsız ve tez canlı.

Tom was impatient and restless.

Tom sabırsız ve huzursuzdu.

I've been feeling a little restless.

Biraz huzursuzum.

Tom is getting restless.

Tom huzursuz oluyor.

I was restless.

Huzursuzdum.

Tom looks restless.

Tom huzursuz görünüyor.

We're restless.

Biz huzursuzuz.

Tom is restless.

Tom huzursuz.

You're restless.

Sen huzursuzsun.

I feel restless when I have to wait too long for my friend to show up.

Arkadaşımın gelmesini çok uzun süre beklemek zorunda kaldığımda huzursuz hissediyorum.

She felt restless all day long.

O gün boyu huzursuz hissetti.