Translation meaning & definition of the word "resonance" into Turkish language
Türk diline "rezonans" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Resonance
[Rezonans]noun
1. An excited state of a stable particle causing a sharp maximum in the probability of absorption of electromagnetic radiation
- synonym:
- resonance
1. Elektromanyetik radyasyonun emilme olasılığında keskin bir maksimuma neden olan kararlı bir parçacığın uyarılmış hali
- eşanlamlı:
- rezonans
2. A vibration of large amplitude produced by a relatively small vibration near the same frequency of vibration as the natural frequency of the resonating system
- synonym:
- resonance
2. Rezonans sisteminin doğal frekansı ile aynı titreşim frekansına yakın nispeten küçük bir titreşim tarafından üretilen büyük genlik titreşimi
- eşanlamlı:
- rezonans
3. Having the character of a loud deep sound
- The quality of being resonant
- synonym:
- plangency ,
- resonance ,
- reverberance ,
- ringing ,
- sonorousness ,
- sonority ,
- vibrancy
3. Yüksek derin bir sesin karakterine sahip olmak
- Rezonant olmanın kalitesi
- eşanlamlı:
- planjans ,
- rezonans ,
- yankı ,
- çınlayan ,
- seslilik ,
- coşkunluk
4. A relationship of mutual understanding or trust and agreement between people
- synonym:
- rapport ,
- resonance
4. Karşılıklı anlayış veya güven ve insanlar arasındaki anlaşma ilişkisi
- eşanlamlı:
- anlaşma ,
- rezonans
5. The quality imparted to voiced speech sounds by the action of the resonating chambers of the throat and mouth and nasal cavities
- synonym:
- resonance
5. Boğaz ve ağız ve burun boşluklarının rezonans odalarının etkisiyle sesli konuşma seslerine verilen kalite
- eşanlamlı:
- rezonans