Translation meaning & definition of the word "resistant" into Turkish language
Türk diline "dirençli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Resistant
[Dayanıklı]/rɪzɪstənt/
adjective
1. Relating to or conferring immunity (to disease or infection)
- synonym:
- immune ,
- resistant
1. Bağışıklıkla ilgili veya bağışıklıkla ilgili (hastalık veya enfeksiyona)
- eşanlamlı:
- bağışıklık ,
- dayanıklı
2. Able to tolerate environmental conditions or physiological stress
- "The plant is tolerant of saltwater"
- "These fish are quite tolerant as long as extremes of ph are avoided"
- "The new hybrid is more resistant to drought"
- synonym:
- tolerant ,
- resistant
2. Çevresel koşulları veya fizyolojik stresi tolere edebilir
- "Bitki tuzlu suya toleranslıdır"
- "Bu balıklar, aşırı ph'lardan kaçınıldığı sürece oldukça toleranslıdır"
- "Yeni melez kuraklığa daha dayanıklı"
- eşanlamlı:
- toleranslı ,
- dayanıklı
3. Impervious to being affected
- "Resistant to the effects of heat"
- "Resistant to persuasion"
- synonym:
- resistant
3. Etkilenmeme
- "Isı etkilerine karşı dayanıklı"
- "Ikna etmeye dayanıklı"
- eşanlamlı:
- dayanıklı
4. Disposed to or engaged in defiance of established authority
- synonym:
- insubordinate ,
- resistant ,
- resistive
4. Yerleşik otoriteye karşı gelmek veya meydan okumak
- eşanlamlı:
- isyankâr ,
- dayanıklı ,
- dirençli
5. Incapable of absorbing or mixing with
- "A water-repellent fabric"
- "Plastic highly resistant to steam and water"
- synonym:
- repellent ,
- resistant
5. Emilemeyen veya karıştırılamayan
- "Su itici bir kumaş"
- "Buhar ve suya karşı yüksek dirençli plastik"
- eşanlamlı:
- uzaklaştırıcı ,
- dayanıklı