Translation meaning & definition of the word "reservation" into Turkish language

noun

1. A district that is reserved for particular purpose

synonym:
• reservation
,
• reserve

1. Belirli bir amaç için ayrılmış bir bölge

eşanlamlı:
• rezervasyon
,
• rezerv

2. A statement that limits or restricts some claim

• "He recommended her without any reservations"

synonym:
• reservation
,
• qualification

2. Bazı iddiaları sınırlayan veya kısıtlayan bir ifade

• "Herhangi bir çekincesi olmadan onu tavsiye etti"

eşanlamlı:
• rezervasyon
,
• nitelik

3. An unstated doubt that prevents you from accepting something wholeheartedly

synonym:
• mental reservation
,
• reservation
,
• arriere pensee

3. Bir şeyi yürekten kabul etmenizi engelleyen, belirtilmemiş bir şüphe

eşanlamlı:
• akıl hastalığı
,
• rezervasyon
,
• arriere pensee

4. The act of reserving (a place or passage) or engaging the services of (a person or group)

• "Wondered who had made the booking"

synonym:
• booking
,
• reservation

4. Rezervasyon (bir yer veya geçiş) veya (bir kişi veya grup) hizmetlerini meşgul etme eylemi

• "Rezervasyonu kimin yaptığını merak ettim"

eşanlamlı:
• rezervasyon

5. The written record or promise of an arrangement by which accommodations are secured in advance

synonym:
• reservation

5. Konaklama yerlerinin önceden güvence altına alındığı bir düzenlemenin yazılı kaydı veya vaadi

eşanlamlı:
• rezervasyon

6. Something reserved in advance (as a hotel accommodation or a seat on a plane etc.)

synonym:
• reservation

6. Önceden ayrılmış bir şey (otel konaklama veya uçakta bir koltuk vb.)

eşanlamlı:
• rezervasyon

7. The act of keeping back or setting aside for some future occasion

synonym:
• reservation

7. Geri çekilme veya gelecekteki bazı durumlar için bir kenara bırakma eylemi

eşanlamlı:
• rezervasyon

Examples of using

I made a reservation at our favorite restaurant.

Bizim favori restoranda bir rezervasyon yaptırdım.

We have a reservation for six-thirty.

Altı-otuz için bir rezervasyonumuz var.

We'll reconfirm your reservation for you.

Sizin için rezervasyonunuzu yeniden onaylayacağız.

Tom has a reservation.

Tom'un bir rezervasyonu var.

Tom has a reservation at this hotel.

Tom'un bu otelde rezervasyonu var.

Tom accepted the proposal without reservation.

Tom öneriyi çekincesiz kabul etti.

Tom canceled his hotel reservation.

Tom otel rezervasyonunu iptal etti.

I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here's my confirmation card.

Bir rezervasyonum var, benim adım Kaori Yoshikawa. İşte benim onay kartım.

She made a reservation for a room at the hotel.

Otelde bir oda için rezervasyon yaptı.

I have a reservation for six-thirty.

6:30 için bir rezervasyonum var.

I'd like to change my reservation.

Rezervasyonumu değiştirmek istiyorum.

Could you cancel my reservation?

Rezervasyonumu iptal eder misiniz?

Can I make a reservation?

Bir rezervasyon yapabilir miyim?

I have a confirmed reservation.

Benim doğrulanmış bir rezervasyonum var.

Could I make a reservation?

Bir rezervasyon yaptırabilir miyim?

I have a reservation.

Rezervasyon yaptırmıştım.

I'd like to make a reservation.

Bir rezervasyon yaptırmak istiyorum.

I will confirm my plane reservation.

Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.

You had better make a reservation in advance.

Önceden rezervasyon yaptırsan daha iyi olur.

We'd better make a reservation beforehand.

Önceden rezervasyon yaptırsak iyi olur.