Translation meaning & definition of the word "research" into Turkish language

noun

1. Systematic investigation to establish facts

synonym:
• research

1. Gerçekleri ortaya çıkarmak için sistematik araştırma

eşanlamlı:
• araştırma

2. A search for knowledge

• "Their pottery deserves more research than it has received"

synonym:
• inquiry
,
• enquiry
,
• research

2. Bilgi arayışı için

• "Çömlekleri aldığından daha fazla araştırmayı hak ediyor"

eşanlamlı:
• soruşturma
,
• araştırma

verb

1. Attempt to find out in a systematically and scientific manner

• "The student researched the history of that word"

synonym:
• research

1. Sistematik ve bilimsel bir şekilde öğrenmeye çalışın

• "Öğrenci bu kelimenin tarihini araştırdı"

eşanlamlı:
• araştırma

2. Inquire into

• "The students had to research the history of the second world war for their history project"

• "He searched for information on his relatives on the web"

• "Scientists are exploring the nature of consciousness"

synonym:
• research
,
• search
,
• explore

2. Soruşturmak

• "Öğrenciler tarih projeleri için i̇kinci dünya savaşı tarihini araştırmak zorunda kaldılar"

• "Aileleri hakkında internetten bilgi aradı"

• "Bilim adamları bilincin doğasını araştırıyorlar"

eşanlamlı:
• araştırma
,
• arama
,
• keşfetmek

Examples of using

Tom is one of our research assistants.

Tom araştırma asistanlarımızdan biridir.

I've been doing a little research.

Birazcık araştırma yapıyordum.

I did some research.

Biraz araştırma yaptım.

I did a little research.

Birazcık araştırma yaptım.

This is supposedly research which my secretary did.

Sekreterim güya araştırma yapmış.

Tom did his own research.

Tom kendi araştırmasını yaptı.

He dedicated himself to research.

O kendini araştırmaya adadı.

How much time did you spend doing research before you started writing?

Yazmaya başlamadan önce araştırma yaparak ne kadar zaman harcadın.

He is absorbed in his research.

O, araştırmasına dalmış.

The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.

Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.

I'm doing some history research and would like to ask you a few questions.

Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.

By 1969 the debate over virtual memory for commercial computers was over. An IBM research team led by David Sayre showed that their virtual memory overlay system consistently worked better than the best manually controlled systems.

1969'da ticari bilgisayarlar için sanal bellek üzerine tartışma sona erdi. David Sayre tarafından yönetilen bir IBM araştırma ekibi sanal bellek yükleme sisteminin tutarlı olarak en iyi elle kontrol edilen sistemlerden daha iyi çalıştığını gösterdi.

This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

The scientist is conducting medical research.

Bilim adamı tıbbi araştırma yapıyor.

What kind of research does the organization do?

Organizasyon ne tür araştırma yapar?

Their research used a survey method.

Onların araştırması bir anket yöntemi kullandı.

She's donating money for cancer research.

Kanser araştırmaları için para bağışında bulunuyor.

They earmarked enough money for research work.

Araştırma çalışması için yeterli para ayırdılar.

They are engaged in cancer research.

Onlar kanser araştırma işiyle meşgul.