Translation meaning & definition of the word "rescue" into Turkish language

noun

1. Recovery or preservation from loss or danger

• "Work is the deliverance of mankind"

• "A surgeon's job is the saving of lives"

synonym:
• rescue
,
• deliverance
,
• delivery
,
• saving

1. Kayıp veya tehlikeden kurtarma veya koruma

• "İş, insanlığın kurtuluşudur"

• "Bir cerrahın işi hayat kurtarmaktır"

eşanlamlı:
• kurtarma
,
• kurtuluş
,
• teslimat
,
• tasarruf

verb

1. Free from harm or evil

synonym:
• rescue
,
• deliver

1. Zarar veya kötülükten arınmış

eşanlamlı:
• kurtarma
,
• teslim etmek

2. Take forcibly from legal custody

• "Rescue prisoners"

synonym:
• rescue

2. Yasal gözaltından zorla alın

• "Mahkumları kurtarmak"

eşanlamlı:
• kurtarma

Examples of using

We're attempting a rescue operation.

Bir kurtarma operasyonuna teşebbüs ediyoruz.

We were unable to rescue Tom.

Tom'u kurtaramadık.

Tom wanted to help Mary rescue her baby.

Tom Mary'nin bebeğini kurtarmasına yardım etmek istiyordu.

Tom died trying to rescue Mary.

Tom Mary'yi kurtarmaya çalışırken öldü.

They'll rescue us.

Bizi kurtaracaklar.

Tom tried to rescue Mary.

Tom Mary'yi kurtarmak için çalıştı.

She did her best to rescue him.

O, onu kurtarmak için elinden geleni yaptı.

Search and rescue operations began immediately.

Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.

The lost boy held out until the rescue team came.

Kaybolan çocuk, kurtarma ekibi gelene kadar dayandı.

They hurried to their father's rescue.

Babalarını kurtarmak için acele ettiler.

They came to our rescue at once.

Onlar derhal bizi kurtarmaya geldiler.

They kept singing until a rescue team came.

Bir kurtarma ekibi gelinceye kadar şarkı söylediler.

They went to the boy's rescue.

Onlar çocuğun yardımına gittiler.

He did his best to rescue her.

Onu kurtarmak için elinden geleni yaptı.

Nobody came to my rescue.

Kimse beni kurtarmaya gelmedi.

He came to my rescue.

O, beni kurtarmak için geldi.

We went to her rescue.

Onu kurtarmaya gittik.

We went to his rescue.

Onu kurtarmaya gittik.

My brother is a member of the rescue squad.

Erkek kardeşim kurtarma ekibinin bir üyesidir.

The rescue party searched for the missing passengers.

Kurtarma ekibi kayıp yolcuları aradı.