Translation meaning & definition of the word "require" into Turkish language

verb

1. Require as useful, just, or proper

• "It takes nerve to do what she did"

• "Success usually requires hard work"

• "This job asks a lot of patience and skill"

• "This position demands a lot of personal sacrifice"

• "This dinner calls for a spectacular dessert"

• "This intervention does not postulate a patient's consent"

synonym:
• necessitate
,
• ask
,
• postulate
,
• need
,
• require
,
• take
,
• involve
,
• call for
,
• demand

1. Yararlı, adil veya uygun olarak gerektirir

• "Onun yaptığını yapmak sinir gerektirir"

• "Başarı genellikle sıkı çalışmayı gerektirir"

• "Bu iş çok sabır ve beceri ister"

• "Bu pozisyon çok fazla kişisel fedakarlık gerektiriyor"

• "Bu akşam yemeği muhteşem bir tatlıyı çağırıyor"

• "Bu müdahale hastanın rızasını önermez"

eşanlamlı:
• gerektirmek
,
• sormak
,
• talep etmek
,
• ihtiyaç
,
• almak
,
• içermek
,
• çağırmak
,
• talep

2. Consider obligatory

• Request and expect

• "We require our secretary to be on time"

• "Aren't we asking too much of these children?"

• "I expect my students to arrive in time for their lessons"

synonym:
• ask
,
• require
,
• expect

2. Zorunlu düşünmek

• Talep etmek ve beklemek

• "Bizim sekreterin zamanında olmasını istiyoruz"

• "Bu çocuklardan çok fazla şey istemedik mi?"

• "Öğrencilerimin derslerine zamanında varmalarını bekliyorum"

eşanlamlı:
• sormak
,
• gerektirmek
,
• beklemek

3. Make someone do something

synonym:
• command
,
• require

3. Birine bir şey yaptır

eşanlamlı:
• komuta etmek
,
• gerektirmek

4. Have need of

• "This piano wants the attention of a competent tuner"

synonym:
• want
,
• need
,
• require

4. Ihtiyaç duymak

• "Bu piyano yetkin bir akortçunun dikkatini çekmek istiyor"

eşanlamlı:
• arzu
,
• ihtiyaç
,
• gerektirmek

Examples of using

You require medical attention.

Tıbbi bakıma ihtiyacın var.

Do you require any further assistance?

Daha fazla yardıma ihtiyacın var mı?

How much time does that require?

Bu ne kadar zaman gerektirir?

I require your assistance.

Yardımına ihtiyacım var.

I require advice.

Tavsiyeye ihtiyacım var.

To say more would require more thought than I have ready.

Daha fazla söylemek şu anda sahip olduğumdan daha fazla düşünce gerektirir.

I require your advice.

Tavsiyene ihtiyacım var.

In my opinion, a well-designed website shouldn't require horizontal scrolling.

Bence, iyi tasarlanmış bir web sitesi yatay kaydırma gerektirmemeli.

It doesn't require you to be a polyglot.

Çok dil bilen biri olmanızı gerektirmiyor.

It doesn't require you to be a polyglot.

O, poliglot olmanızı gerektirmez.

It doesn't require you to be a polyglot.

O, sizin poliglot olmanızı gerektirmez.

What type of tools do you require for the job?

İş için ne tür aletlere ihtiyacın olur?

Do you require a security deposit?

Bir güvenlik depozitosuna ihtiyacın var mı?

They require extra help.

Onların ekstra yardıma ihtiyacı var.

Desperate diseases require desperate remedies.

Umutsuz hastalıklar umutsuz çareler gerektirir.

I require absolute loyalty of my employees.

Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum.

We require your help.

Yardımınıza ihtiyacımız var.

Children require much sleep.

Çocukların çok uykuya ihtiyacı vardır.

The school rules require students to wear school uniforms.

Okul kuralları öğrencilerin okul üniformaları giymelerini gerektiriyor.

Why does that require an apology?

O niçin bir özür gerektiriyor?