Translation meaning & definition of the word "request" into Turkish language

noun

1. A formal message requesting something that is submitted to an authority

synonym:
• request
,
• petition
,
• postulation

1. Bir otoriteye gönderilen bir şeyi talep eden resmi bir mesaj

eşanlamlı:
• talep
,
• dilekçe
,
• iddia

2. The verbal act of requesting

synonym:
• request
,
• asking

2. Sözlü talep eylemi

eşanlamlı:
• talep
,
• isteme

verb

1. Express the need or desire for

• Ask for

• "She requested an extra bed in her room"

• "She called for room service"

synonym:
• request
,
• bespeak
,
• call for
,
• quest

1. Ihtiyacını veya arzusunu ifade etmek

• Istemek

• "Odasında fazladan bir yatak istedi"

• "Oda servisi istedi"

eşanlamlı:
• talep
,
• konuşmak
,
• çağırmak
,
• arama

2. Ask (a person) to do something

• "She asked him to be here at noon"

• "I requested that she type the entire manuscript"

synonym:
• request

2. Bir şey yapmasını (bir kişi) isteyin

• "Onun öğlen burada olmasını istedi"

• "Tüm el yazmasını onun yazmasını istedim"

eşanlamlı:
• talep

3. Inquire for (information)

• "I requested information from the secretary"

synonym:
• request

3. Bilgi (information)

• "Sekreterden bilgi istedim"

eşanlamlı:
• talep

Examples of using

Tom says that he never refuses a reasonable request.

Tom makul bir isteği asla reddetmeyeceğini söylüyor.

I'll do as you request.

Talep ettiğiniz şekilde yapacağım.

I'll do as you request.

Talep ettiğin şekilde yapacağım.

Excuse me, I have a request.

Pardon, bir ricam olacak.

Umm, I have a request...

Hmm, Bir isteğim var...

I have to deny that request.

O talebi reddetmeliyim.

I've been giving your request some thought.

Talebini şöyle bir düşünüyordum.

I have a request.

Bir talebim var.

I came at Tom's request.

Tom'un isteği üzerine geldim.

Consider my request.

İsteğimi göz önünde bulundurun.

Ignore Tom's request.

Tom'un ricasını görmezden gel.

It wasn't a request.

O bir rica değildi.

Our request for a pay raise was turned down.

Maaş zammı isteğimiz reddedildi.

He finally fulfilled my request.

Sonunda ricamı yerine getirdi.

She graciously listened to my request.

Ricamı nezaketle dinledi.

She kindly listened to my request.

Nazik bir şekilde ricamı dinledi.

She readily listened to my request.

Seve seve ricamı dinledi.

Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.

Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.

Tom didn't have the heart to refuse Mary's request.

Tom'un Mary'nin ricasını reddedecek yüzü yoktu.

Tom denied Mary's request.

Tom Mary'nin ricasını reddetti.