Translation meaning & definition of the word "reprimand" into Turkish language
Türk diline "reprimand" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Reprimand
[Kınamak]/rɛprəmænd/
noun
1. An act or expression of criticism and censure
- "He had to take the rebuke with a smile on his face"
- synonym:
- rebuke ,
- reproof ,
- reproval ,
- reprehension ,
- reprimand
1. Eleştiri ve kınamanın bir eylemi veya ifadesi
- "Yüzünde bir gülümsemeyle azarlamak zorunda kaldı"
- eşanlamlı:
- azarlamak ,
- kınama ,
- ihtar
verb
1. Rebuke formally
- synonym:
- reprimand ,
- censure ,
- criminate
1. Resmen azarlayın
- eşanlamlı:
- kınama ,
- kınamak ,
- suçlamak
2. Censure severely or angrily
- "The mother scolded the child for entering a stranger's car"
- "The deputy ragged the prime minister"
- "The customer dressed down the waiter for bringing cold soup"
- synonym:
- call on the carpet ,
- take to task ,
- rebuke ,
- rag ,
- trounce ,
- reproof ,
- lecture ,
- reprimand ,
- jaw ,
- dress down ,
- call down ,
- scold ,
- chide ,
- berate ,
- bawl out ,
- remonstrate ,
- chew out ,
- chew up ,
- have words ,
- lambaste ,
- lambast
2. Sert veya öfkeyle kınamak
- "Anne çocuğu bir yabancının arabasına girdiği için azarladı"
- "Vekil başbakan'ı rahatsız etti"
- "Müşteri soğuk çorba getirdiği için garsonu giydirdi"
- eşanlamlı:
- halıyı çalmak ,
- göreve başlamak ,
- azarlamak ,
- paçavra ,
- dövmek ,
- kınama ,
- ders vermek ,
- çene ,
- giydirip giydirmek ,
- çalmak ,
- haykırmak ,
- itiraz etmek ,
- çiğnemek ,
- sözleri olmak